"خطيبتى" - Translation from Arabic to Turkish

• nişanlım
• nişanlımı
• nişanlımın
• nişanlıma
• nişanlımla
• sözlüm
• müstakbel
• Yavuklumu
• fidanzatam

Bak. nişanlım, babasını hapse gönderdiğim için beni düğün günümüzde terketti.
انظر ، لقد تركتنى خطيبتى يوم زفافى لأرسل والدها الى السجن

nişanlım, resepsiyonda kullanılacak örtü ve peçeteler için yardımımı istiyor.
. خطيبتى تريد مساعدتى فى أختيار لون بياضات غرفة الأستقبال

Senden daha fazla öneri duymak istemiyorum. nişanlım beni bekliyor.
لا أريد سماع المزيد من الأقتراحات خطيبتى فى أنتظارى

İkinci, nişanlımı aldatacak olsaydım bunu genç bir kızla yapmazdım.
ثانياً, إذا كنت لأخون خطيبتى فلن يكون هذا مع مراهقه

Altı gün önce yatağımda bi Tiki dansçısı ile uyandım... sonra onun nişanlımın kuzeni olduğunu öğrendim... sonra onun eski piskopat polis sevgilinin saldırısına uğradım.
لقد استيقظت مع راقصة حفلات فى فراشى منذ ستة أيام ثم عرفت انها إبنةعم خطيبتى ثم تعرضت للسرقة بالإكراه على يد صديقها السابق الشرطى المحنون

Debbie şu anda, nişanlıma, Güney Carolina'da bir otelde olduğumu söylemeye gidiyor.
فى طريقها الان الى خطيبتى .... لاخبارها اننى مختفى فى غرفه احدى فنادق كارولينا ...الجنوبيه مع امرأه

Sonra yıllarca sonra... onu nişanlımla tanıştırmak gibi... korkunç bir hata yaptım.
حسنا بعد عدة سنوات قمت بخطأ فظيعا بأن قمت بتعريفه إلى خطيبتى

Aslında nişanlım bu hafta California'da.
فى الحقيقة .. خطيبتى فى كليفورنيا هذا الأسبوع

Kes şunu, nick, o benim nişanlım, sherry, eskort orospularından değildir.
أوه دعك من هذا نيك أنها خطيبتى شيرى أنها تعرف أسكورد ستانك

nişanlım bana ne zaman bir şey anlatsa burada ve burada saklıyorum.
عندما تخبرنى خطيبتى ببعض الاشياء احتفط بها هنا و هنا

nişanlım Norseman ile vuruldu ve hayatını kurtarmak için yardımın gerekiyor.
خطيبتى سممت بالنورثمان والأن أحتاج مساعدتك لإنقاذ حياتها

nişanlım. Ya uçak bileti al diyecektir ya da uçaktadır onu söyleyecektir.
أنها خطيبتى و هى إما على وشك أن تركب الطائرة

nişanlım kaçış ile ilgili hiçbirşey bilmiyor. Ya da kaçış planlarıyla. Benim hain olduğumu düşünüyor.
ان خطيبتى لا تعرف شيئا عن الهروب او خطط للهروب, انها مازالت تعتقد اننى لاجئ هارب .

nişanlım, Sylvia Albino ile tanışmanı istiyorum. David de bana sizden söz ediyordu.
"جوانا " ، اريدك أن تقابلى خطيبتى "سيلفيا ألبينو " ، " جوانا والاس "

O benim nişanlım. Bunların hepsi büyük bir yanlış anlaşılma.
إنها خطيبتى هناك سوء تفاهم كبير

- Denizi,nişanlımı seviyorum,babamı seviyorum
هو عملى ,انا احب البحر احب خطيبتى , احب ابى

nişanlımı arıyorum. Onunla birlikte olması gerekiyordu.
انا ابحث عن خطيبتى من المفروض انها ستقابله

Evet, saate bakın. Dişi nişanlımın Hooters'daki vardiyası bitiyor...
انظروا إلى الوقت إن موعد وردية خطيبتى على وشك الإنتهاء

Bense "Evet, doğru "Adamım, nişanlımın yanına gitmem gerek, geç kaldım gitmem gerek dostum." dedim durdum.
و قلت له اننى تأخرت على خطيبتى تأخرت على فتاتى

nişanlıma saldırı silahı doğrultmuş olan sensin.
أنت الذي تصوب حالياً مدفعاً إلى خطيبتى

Bak,kim olduğunu bilmiyorum, veya isminizin ne olduğunu, ama nişanlımla evlenmek için avrupaya gidiyoruz.
امظر ,انا لا اعرف من تكون او كيف علمت اسمى ولكنى اسافر مع خطيبتى

Hanımefendi sözlüm olur, Lollys.
"هذه خطيبتى "لوليس

-Tristan, inanmıyorum! O benim müstakbel karım. Onunla yatmayacak mısın?
نحن نتحدث عن خطيبتى - إذا لماذا لا تضاجعها ؟

Yavuklumu gidip göreceksin.
سوف تذهب وترى... خطيبتى

Ve bu kız benim fidanzatam...
وهذه الفتاة خطيبتى