İçinde yaşadığımız Dünyanın çok tehlikeli bir yer olduğu gerçeğini düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا أفكر في حقيقة أنّ هذا العالم الذي نعيش فيه خطيرٌ جدًا |
Bu çok tehlikeli. Böyle orta yerde konuşmamalıyız. | Open Subtitles | هذا أمرٌ خطيرٌ جدًا لا ينبغي أن نتحدث بشان هذا |
çok tehlikeli. Sana bir şey olmasına izin veremem. | Open Subtitles | إنه خطيرٌ جدًا, لا يمكنني أن أترك مكروهًا يصيبك |
O, bu ülkede çok tehlikeli birşey. | Open Subtitles | إنه أمرٌ خطيرٌ جدًا بهذه الدولة. |
Sen gitmek zorunda , bu çok tehlikeli. | Open Subtitles | عليك أن تذهب، المكانُ خطيرٌ جدًا. |
Şu anda çok tehlikeli. | Open Subtitles | الوضع خطيرٌ جدًا الآن. |
Tekrar olmaz. O çok tehlikeli. | Open Subtitles | ليس مجددًا إنه خطيرٌ جدًا |