"خطّتي" - Translation from Arabic to Turkish

• planım
• planımın
• planımı
• planımda
• Plânım
• planımdı

Şu anki gerçek planım, tekrardan iyi bir insan olmak.
خطّتي الوحيدة الآن، هي أن أصبح إنسانًا جيّدًا مرّة أخرى.

E...evet. Görünüşe göre yılanı yok etme planım mükemmel işledi. Bakın!
أجل، على ما يبدو نجحت خطّتي بتفجير الأفعى تماماً

Başından beri planım bu deseydim yalan söylemiş olurdum.
أكون كاذباً اذا أخبرتك ان هذه كانت خطّتي طوال الوقت

Belki de bu sana bencilce geliyor fakat planımın amacı benim bir şeyler elde etmemden geçmiyor.
لكنّ الهدف من خطّتي يتعدّاني أنا شخصيًّا

Eğer planımı engellemek için en ufak bir şansınız bile olsaydı planımı gerçekten size anlatır mıydım sence?
هل تعتقد أنّي كنت قد أشرح لكما خطّتي لو كان ثمة فرصة ضئيلة لتأثيركما بالنتيجة؟

Hem planımda bel bağlanmayacak bir tekniğe yer vermem.
ولا يمكنني الاتّكاز على أسلوب غير موثوق في خطّتي.

planım buydu çünkü ben bir avukatım, ve bu dava benim için çok uygun.
تلك بالتأكيد خطّتي لأنني محامية مغرورة وهذه قضية جيدة لي

Halkımızdan binlercesini buraya getirme planım artık geçerliliğini yitirdi.
خطّتي لجلبِ الآلاف من قومنا إلى هنا ملغيّةٌ الآن.

Ben muhtemelen ölmüşümdür. Ne yazık ki onları durdurma planım başarısız oldu.
وعلى الأرجح أنّي ميّت، وللأسف خطّتي قد فشلتْ في إيقافهم.

İtiraf et, planım işe yaradı.
حسناً، يجب عليكِ أن تعترفي أن خطّتي نجحت.

planım benim işim. Aynı büyünün seninki olduğu gibi. Ama belli ki sen işinde iyi değilsin.
خطّتي هي مهمّتي مثلما التعويذة مهمّتك، والتي يبدو أنّك فاشل فيها.

Sen de biliyorsun, benim planım çok daha iyiydi, Füzyoncu.
هل تعلم أن خطّتي كانت أحسن بكثير

Şu an için planım çok ama çok yavaş yürümekti, ama eninde sonunda yeni bir plan yapmam gerekecekti.
"اشتملت خطّتي حتى الآن على المشي ببطء شديد" "ولكنّي أيقنتُ أنّه إن عاجلاً أو آجلاً سيتعيّن عليّ التفكير بأمر آخر"

Tüm planım tamiri mümkün olmayacak şekilde geri kalmış olacaktı.
عندها سيستحيلُ إصلاحُ خطّتي بأسرها.

Senin kaba kuvvet oyunun yüzünden harika planım mahvoldu.
لعبتكَ الخبيثة أفسدتَ خطّتي المثاليّة

- Görünüşe bakılırsa beklenmedik koşullar orijinal planımın hızlanmasına yol açtı.
-يبدو أن ظروفًا مُباغتة قد استعجلت خطّتي الأصلية.

Bunun planımın bir parçası olduğuna sizi temin ederim.
أؤكّدُ لكم أنّها كانت جزءاً من خطّتي.

planımın acınası kusuru buydu maalesef.
إنّ ذلك هو الخطأ الأكبر في خطّتي

Amacıma ulaşmamı engelleyecek çok ufak bir ihtimaliniz olsaydı dahi size planımı anlatır mıydım?
هل تعتقد أنّي كنت قد أشرح لكما خطّتي لو كان ثمة فرصة ضئيلة لتأثيركما بالنتيجة؟

Bu da bir şey. Gelin, bu gece Şirinler Köyü'ne yapacağımız baskından önce planımı gözden geçireceğiz.
هيّا علينا مراجعة خطّتي لاختراق قرية السّنافر

Sessizliğinden oldukça mantıklı planımda anlaşmaya vardığımız sonucunu çıkarıyorum.
سأعتبر صمتك موافقةً بيّنة على خطّتي الحاصفة جدًّا.

Plânım harika işledi.
كان خطأ حقيقيّاً ، لكنهم لم يعرفوا لذا خطّتي تسير على أكمل وجه

O benim B planımdı, inanabiliyor musun?
أيُمكنك تصديق أن هذه كانت خطّتي الثّانية؟