| Bunu bir yere göndermeniz için boru hattı döşemeniz lazım. | Open Subtitles | من أجل إرساله في مكان ما يجب إنشاء خط أنابيب |
| Onların görüşüne göre bir şirket değil, bir boru hattı satın aldılar. | Open Subtitles | موقعهم، أنهم يَشترونَ خط أنابيب لَيسَ الشركةَ |
| İstersen boru hattı bile döşersin kimse birşey diyemez. | Open Subtitles | بإمكانك حتى ان تشحنها فى خط أنابيب ولن يعترضك أحد |
| Eğer boruyolu sızdırıyorsa, istedikleri son şey dikkattir. | Open Subtitles | وإذا كان هذا هو تسرب خط أنابيب ، آخر شيء يريدونه هو الاهتمام. |
| Benim konuştuğum yönetici boruyolunu adamlarının sabote ettiğini, bir dümen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تكلفة بمسؤولية الحفاظ على خط أنابيب بهم. و إكسيك تحدثت إليهم ، قال رجالكم و تخريب خط الانابيب. |
| Kuzeydeki boru hattına mı, Dallas'ın güneyindeki rafineriye mi? | Open Subtitles | خط أنابيب الى الشمالِ أَو المصفاة جنوب دالاس؟ |
| 1996 yılında Sloane Şali Petrol boru hattını yok etmesi için Çeçenistan'a bir ekip göndermişti. | Open Subtitles | سلونى أرسل فريق الى الشيشان لتدمير خط أنابيب نفط شالى. |
| ABD Ukrayna transit boru hattı inşaatının ilk ödemesini yapmaktan mutluluk duymaktadır. | Open Subtitles | يسر الولايات المتحدة أن تمنح الدفعة الأولى لتشييد خط أنابيب البترول السنوي الأوكراني |
| emlak fiyatları, kent vergileri boru hattı inşaatı. | Open Subtitles | لكن هنالك عيوب وهي أسعار التملك مدينة ضرائب بناء خط أنابيب |
| Patlayan bir doğalgaz boru hattı 8 kişinin ölümüne ve 22 metrelik bir kraterin oluşmasına yol açtı. | Open Subtitles | تمزق خط أنابيب غاز طبيعي تسبب في حُفرة يصل طولها إلى 72 قدم وأسفرت عن قتل 8 أشخاص |
| boru hattı saldırınızın kod adı mı bu? | Open Subtitles | هذا هو الاسم الرمزى ل هجوم على خط أنابيب لديك؟ |
| Jared boru hattı saldırısını bu elemanlarla planladı. | Open Subtitles | هذه هي اللاعبين الذين جاريد خططوا للهجوم على خط أنابيب مع. |
| ortalama olarak her bir iki yılda Akdeniz'in altından Kuzey Afrika'yı Avrupa'ya bağlayan yeni bir petrol ya da gaz boru hattı açılıyor | TED | في المتوسط , كل عام أو إثنين , نجد خط أنابيب بترول أو غاز يعمل تحت البحر الأبيض المتوسط , يربط شمال أفريقيا بأوروبا . |
| Belki de Kuzey Kutbu'na boru hattı vardır. | Open Subtitles | لربما هناك خط أنابيب إلى القطب الشمالي |
| Oradaki her boru hattı şirketi aynısını yaptı. | Open Subtitles | كل شركة لها خط أنابيب قامت بالفعل نفسه |
| Şirketinizin şu anki boruyolu dünyadaki en kötü şey değil. | Open Subtitles | خط أنابيب الحالي شركتك ليس أسوأ شيء على الأرض. |
| Amerikan boruyolu için gizlice marketimizi açma yetkisi verilmişti bana. | Open Subtitles | سمح لي لفتح سرا أسواقنا ل خط أنابيب الأمريكي. |
| Hakları o yıl onlara sattım ve hemen ilk boruyolunu yaptılar. | Open Subtitles | بعت حقوق لهم في ذلك العام، و قاموا ببناء خط أنابيب الأول على الفور. |
| Adamları boruyolunu sabote etti ve halk hastalanmaya başladığı için bir servet talep etti. | Open Subtitles | رجاله تخريب خط أنابيب ومن ثم مطالبة ثروة لأن السكان المحليين و الحصول على المرضى . |
| Iran boru hattına bir çözüm bulabiliriz. | Open Subtitles | وكان يمكن أن نحل خط أنابيب ايران |
| Tritak, kuzeydoğu yakasına doğal gaz ulaştırabilmek için Louisiana/Texas boru hattına yatırım yapmış. | Open Subtitles | "تريتاك" تستثمر في خط أنابيب "لويزانا-تكساس" الممتدّ إلى الشّمال الشرقيّ. |
| boru hattını yapabilmek için yabancı hükümetlere rüşvet vermekle suçlanıyorsun. | Open Subtitles | انتي مذنبة برشوتك لدولة اجنبية لتحصلي على خط أنابيب |
| Senedi imzalatacağız petrol hattını yürürlüğe sokacağız. | Open Subtitles | نحن سوف تحصل على مشروع القانون وقعت، لديها خط أنابيب تتدفق في أي وقت من الأوقات. |