bitiş çizgisini geçerken beni gördüğün için gerçekten çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد حقاً لوجودك هنا و رؤيتي اقطع خط النهاية |
bitiş çizgisini geçtikten ve kutlamalar başladıktan sonra teşekkür edersin bana. | Open Subtitles | يمكنك شكري بعد أن تعبر خط النهاية و بعدا سيبدأ الإحتفال |
Dirseğinizle çenesine şöyle bir çarpıp bitiş çizgisine doğru uçarsınız. | TED | سوف تسخر منها .. وترمقها بنظرها .. وتنطلق الى خط النهاية |
Bu ölçümleri toparladıktan sonra katılımcılarımıza bir yarış içerisinde bitiş çizgisine doğru yürürken ekstra ağırlık taşıyacaklarını söyledik. | TED | بعد جمع هذه القياسات، أخبرنا مشتركينا أنهم سيمشون إلى خط النهاية وهم يحملون وزنًا إضافيًا، كنوع من السباق. |
Bir tek bitiş çizgisi dışında. | Open Subtitles | لا يرى شيئاً، لا يسمع شيئاً فقط خط النهاية |
Kazananların zaferini kutlamak üzere her gün bitiş çizgisinde Kıyamet Partisi olacak. | Open Subtitles | كل يوم ينتهي , مع حفل فوضوي في خط النهاية لنحتفل بالفائزون |
Daha yarış başlamadan bitiş çizgisini geçmenin nasıl hissettirdiğini sezdiğin içindir belki de. | Open Subtitles | تترقّب كيف يكون شكل الشعور بعبور خط النهاية حتى قبل أنْ يبدأ السباق. |
Yani, bitiş çizgisini geçip kazandıklarında bunu yapan birisini daha önce görmemiş olmaları önem taşımıyor. | TED | لذا فإنهم عندما يعبرون خط النهاية ويفوزون لا يهم إذا لم يروا أي احد من قبلهم يفعله |
Formda olmayan kişiler, daha formda olan kişiler ile kıyaslandıklarında uzaklığı daha çok, bitiş çizgisini daha uzak gördüler. | TED | ورأى الأفراد الغير أكفاء بدنيًا المسافة أبعد، رأوا خط النهاية أبعد، من أولئك الذين في هيئة بدنية أفضل. |
Barb, lütfen bana onun bitiş çizgisini geçeceğini söyle. | Open Subtitles | بارب، قولي لي أنه سيعبر خط النهاية سيعبر خط النهاية |
Amelia, o bitiş çizgisini geçecek | Open Subtitles | آميليا، سيعبر خط النهاية أعرف يا عزيزتي.. |
Ama bunu yapmadan önce, onlardan bitiş çizgisine kadar olan mesafeyi hesaplamalarını istedik. | TED | ولكن قبل قيامهم بهذا، سألناهم بأن يقدّروا المسافة إلى خط النهاية. |
Fit olmayan kişiler bitiş çizgisine olan uzaklığı daha iyi fiziksel görünüme sahip insanlara göre çok daha fazla olarak tahmin ettiler. | TED | في الواقع رأى الناس، الغير لائقين بدنيًا، المسافة إلى خط النهاية أكبر بكثير من أولئك الذين يتمتعون بهيئة بدنية أفضل. |
Araştırmanın devamında, katılımcılara bitiş çizgisine doğru ekstra ağırlık taşıyarak yürüyeceklerini söyledik. | TED | لذا، في المرة التالية، أخبرنا مشتركينا، ستمشون إلى خط النهاية وأنتم ترتدون وزنًا إضافيًا. |
Tatlı kayaları bitiş çizgisine götürmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نصل بالصخرة الحلوة إلى خط النهاية |
Burası bitiş çizgisi değil, bitiş çizgisi, gelecek. | Open Subtitles | هل بالإمكان أن نحصل على صورة هنا؟ أنظروا , إن هذا ليس خط النهاية |
İşte bitiş çizgisi. Bizi yenmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | ها هو خط النهاية ولايمكننا له السماح بهزيمتنا |
Bitir şu işi çocuk! bitiş çizgisi tamamen açık! | Open Subtitles | عودي لمنزلك أيتها الصغيرة خط النهاية مفتوح على مصراعيه |
Bol şans. bitiş çizgisinde görüşürüz. | Open Subtitles | حظاً سعيداً يارجل، أراك عند خط النهاية, حسناً |
Ve bitiş çizgisinden geçiyor. | Open Subtitles | أجل، إختصارٌ كبير وها قد قطعت خط النهاية |
Sham ve Angle Light finişe yaklaşıyorlar! Secretariat geriliyor! | Open Subtitles | "شام" و "أنجل لايت" يتجهان نحو خط النهاية و "سكرتاريت" يتلاشى |
bitişe doğru dizlerini kaldırarak ve hızlıca yürümeleri gerektiğini de söyledik. | TED | أخبرناهم أن يرفعوا ركبتيهم عاليًا، ويسيرو إلى خط النهاية بسرعة. |
Evet ufaklık, yolun sonuna geldin! | Open Subtitles | حسنٌ، أيّها الحقير لقد وصلت إلى خط النهاية |
Oraya kadar yanladı ve çizgiyi geçti! | Open Subtitles | ويخرج من مع بعض الدخان, ويتجاوز خط النهاية |
Brunko Nagurski gol çizgisine emekliyordu. | Open Subtitles | كان ناجورسكي يزحف ناحية خط النهاية |
Sadece ağırlıklardan kurtulmak sizi en iyi süre ile Bitiş çizgisinin ötesine taşımaz. | TED | ولكن فقدان الوزن لوحده لن يجعلك تعبر خط النهاية في المرتبة الأولى. |