ve bu yapının içinde şarkıcı yaratıcı, spontane olmak için tam bir özgürlüğe sahip. | TED | والمغني داخل هذا الهيكل له الحرية الكاملة أن يكون خلاق ، عفوي. |
Hedefler, lider yetiştirmek için daha yaratıcı düşünmelerini ve yeni işe alım alanları açmalarını sağladı. | TED | جعلتهم هذه الأهداف يفكرون بشكلٍ خلاق حول تنمية القادة والسعي وراء توظيف مجموعات جديدة. |
yaratıcı bir yaklaşım ama uzun vadeli bir çözüm değil. | Open Subtitles | .وبقينا صامتين لحين انصرافهم منهج خلاق ولكنه لن يصمد على المدى الطويل |
Ben bu dizinin yaratıcı danışmanıyım, bu da demek oluyor ki bana danışılmadan yaratıcı birşey yapılmamalı. | Open Subtitles | أتعرف، أنا مستشار الأفكار الخلاقة لهذا المسلسل مما يعني أنه لا يجب حدوث شيء خلاق بدون استشارتي |
Benim emme fonu dediğim bu şeyi yönetmeleri için... hapisten yeni çıkmış yaratıcı bir muhasebe ekibi kullanıyorum! | Open Subtitles | أستعين بمحاسب خلاق جداً أطلق سراحه مؤخراً ــ لإدارة ما أدعوه حساباً احتيالياً ــ دعني أفعل ذلك، أين جهاز التحكم؟ |
Sorunları yaratıcı şekilde çözebilirdim. | Open Subtitles | سَأكُونُ قادر على حَلّ المشاكل على نحو خلاق. |
Çok yaratıcı. Emsal bir dava var mı? | Open Subtitles | خلاق جداً , أفترض بأنه كانت هناك حوادث سابقة مشابهة |
yaratıcı bir şekilde düşünme yetisi verdik şefkat ile başkalarına yardım etmek.. | Open Subtitles | القدرة للإبتكار على نحو خلاق. لمد يد العون للأخرون بالرحمة |
Bu yüzden yaratıcı işlerden elimi çekmemem gerekiyor. | Open Subtitles | و سوف أحتاج للحصول على ارتباطي الشخصي به بشكل خلاق |
Bobby'nin öyle olağanüstü seviyede yaratıcı olacağını düşünmüyorum... | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أن بوبي كان من الممكن أن يكون خلاق و غير عادي |
Yalancı değilim daha çok yaratıcı şekilde gerçeği süsleyen biriyim. | Open Subtitles | اوه , انا لست كاذبا بقدر ما هو ابداعي و خلاق بالمجمل |
yaratıcı davranması gerektiği zamanlarda. | Open Subtitles | عندما يكون هناك شيء يحتاج إلى الحصول عليه.. على نحو خلاق |
yaratıcı bir atılım yaparken ortaya çıkan savunmasızlık yüzünden endişe duyulması tamamen normal bir fizyolojik tepkidir. | Open Subtitles | القلق إستجابة فيزيولوجية طبيعية للضعف الحاصل خلال القيام بمسعى خلاق. |
Hanımlar gecesinde yaratıcı bir şeyler yapmaya çalışmanın karşılığı bu mu? | Open Subtitles | هذا هو ما اكسبة لمحاولة أن افعل شيء خلاق |
Fakat geçişin anahtarı her şeyi şimdi değiştirmemiz gerektiğini düşünmek değil, ama durumun her şekilde değiştiğini ve bizim de doğru soruları sorarak durumu yaratıcı bir şekilde karşılamamız gerektiğini düşünmektir. | TED | لكن مفتاح الانتقال ليس بالتفكير أنّه علينا أن نغير كل شيء الآن، ولكن أن الأمور بالفعل ستتغيّر لا محالة ، وما نحتاج للقيام به هو أن نعمل بشكل خلاق مع ذلك ، على أساس طرح الأسئلة الصحيحة. |
Bu sanki tüm dünyaya sorunlarla yaratıcı bir şekilde ilgilenmekten, ustalıktan yoksun olduğunu söylemek gibi. | Open Subtitles | هو مثل معلنا للعالم كنت تفتقر إلى الدهاء والبراعة... للتعامل مع المشكلة أكثر خلاق. |
İyi olmuş. Ben de beğendim. Çok yaratıcı. | Open Subtitles | لقد أعجبني أيضا ، أنه عمل خلاق |
Satranç eskiden bir eğlenceydi sonuca ulaştıran bir yaratıcı. | Open Subtitles | تشيس كان تسلية معنى خلاق لنهاية |
"Hayal edebiliyor musun..." sorusu zihinde daha yaratıcı yollar oluşturuyor. | Open Subtitles | "أيمكنك أن تتخيل" تسمح بممر خلاق أكبر للدماغ |
İfadeyle yaratıcı bir şekilde oynadı. | Open Subtitles | لا لقد حاول ان يكون خلاق مع الصيغه |