Ve benim aracılığımla oğlunu yeniden koruduğunu hissettim. | Open Subtitles | و أن من خلالى ، أنها قد أتت ب " جورج " إلى المأوى مرة أخرى |
İnsanlar benim aracılığımla konuşuyor! | Open Subtitles | الناس تتحدث من خلالى |
Delilah ile benim aracılığımla tanıştı. | Open Subtitles | لقد قابل دليلة من خلالى |
Sonra da canlarım, hayal bile edemeyeceğiniz zenginliklere kavuşacağız ve sayemde, tüm hayalleriniz gerçekleşecek. | Open Subtitles | وبعد ذلك سوف اكون قادرة علي ورث ثروة لن تصدقوها و من خلالى هذا سنكون قادرين على تنفيذ كل أحلامنا |
- Ve her biri sayemde hak yolu buldu günahlarından pişmanlık duyup ruhban olmak istediler. | Open Subtitles | وكل واحد جاء إلى الله خلالى يندم على ذنوبه ويطلب أخذ ملابس الكهنة |
İçimden geçemeyeceğini söylemiyorum. Ama bence öbür yol daha kolay. | Open Subtitles | لا أقول أنكى لا تستطيعين العبور خلالى لكن الطريق الآخر أسرع |
Yalnızca benim sayemde, içine düştüğünüz umutsuz durumdan sıyrılmayı düşünebilir misiniz? | Open Subtitles | -فقط من خلالى يمكنك الهروب -من الحالة المستعصية التى وضعت نفسك فيها |
İçimden geçenleri gören yüz kişi var yönetim karargâhlarında dikilmiş, ne düşüneceğimi haykırıyorlar. | Open Subtitles | انهم مئات يشاهدون من خلالى يصحون فى يوجهونى فى ماذا افكر |
Onun benim içimden çıkıp gitmesine izin vereceğim. - Korkmamalıyım. | Open Subtitles | سأسمح ان تعبر من فوقى ومن خلالى |
İçimden koşup geçti. | Open Subtitles | لقد عبر من خلالى |