Her neyse, resmi Yemekte antlaşma imzalanınca paketi teslim edeceksiniz. | Open Subtitles | ،مهما تكون، حالما تُوقع المعاهدة .ستنقل الحزمة خلال العشاء الرسمي |
2015'te, Başkan Obama, Kenya'yı ziyaret etti ve Nairobi'deki belediye binasındaki Yemekte akşamın eğlencesi olma zevkine erdik. | TED | في عام 2015، جاء الرئيس أوباما إلى كينيا، وكان لنا شرف أداء الفقرة الترفيهية خلال العشاء الرئاسي الذي حدث في نيروبي. |
Yemekte söyleyemedim,çünkü çok aşağılanmış hissediyordum. | Open Subtitles | ولم أقدر على قول شئ خلال العشاء لأني أحسست بالذل |
yemek sırasında biraz konuşmaya çalıştım. Öyle donmuş gibi oturdu. | Open Subtitles | حاولتُ التحدّثَ معهُ خلال العشاء جلسَ هُناك متجمداً كالسَهلِ الأجرَد |
Biliyor musun, yemek sırasında kapıya bakmamam gerekiyor. | Open Subtitles | أتعلمين ، لا يُفترض علي أن أفتح الباب خلال العشاء |
30 İsviçre frangına bahse girerim Yemek boyunca tek kelime etmeyecekler. | Open Subtitles | أراهنك علي 30 فرانك سويسري بأنهم لن ينطقوا بكلمة واحدة خلال العشاء كله |
Michael Corrigan. Geçen ay devlet yemeğindeki protestoyu düzenleyen eylemci. | Open Subtitles | (مايكل كوريغان) الناشط الذي نظم الإحتجاج خلال العشاء الرسمي الشهر الفائت |
İnsanlar her zaman akşam yemeğinde okumak için bir şeyler ister. | Open Subtitles | الناس يحبون دائماً أن يقرأوا شيء خلال العشاء |
Dünya üzerinde çalıştığım bazı büyük sorunlardan çok daha travmatik, çocuklarımı Yemekte eğlendirmek. | TED | إنه في الحقيقة أكثر خطبًا من بعض المسائل الكبيرة التي أعمل عليها في العالم -- تسلية أطفالي خلال العشاء. |
- Ya da Yemekte "vibratör" sözcüğünü. | Open Subtitles | لا اظن انه يفترض بك ان تقولي عضوي الإصطناعي الهزاز" خلال العشاء" |
Yemekte fikir alışverişi yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا ان ندرس ملاحظاتنا خلال العشاء |
Pekâlâ. Sanırım Yemekte golften bahsetmemeliyim. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنّه يجدر بيّ أن أذكر كلمة "غولف" خلال العشاء. |
Elimizde yüzlercesi var. Yemekte, apartmanda... | Open Subtitles | لدينا المئات من هذه خلال العشاء ، في شقتهم... |
Sizdeki yemek sırasında anladım ki ben sana aşığım. | Open Subtitles | خلال العشاء في منزلكم ..اكتشفت انني مغرم بك |
Emin misin? yemek sırasında salak gibi hissettim. | Open Subtitles | أنت متأكدة؟ خلال العشاء شعرت أنني سخيفة |
yemek sırasında cep telefonum iki kere çaldı. | Open Subtitles | هاتفى رن مرتين خلال العشاء |
Veya yemek sırasında mı? | Open Subtitles | ام خلال العشاء ؟ |
Yemek boyunca, seks yapmadan önce karim Michaela ile 15 yil önceki ilk randevumu düsündüm. | Open Subtitles | خلال العشاء, قبل أن نمارس الجنس بدأت أفكر بموعدي الأول مع زوجتي(ميكايلا) منذ خمسة عشر عاماً |
Bu akşam yemeğinde başlayıp bir saat durmadan anlattın. | Open Subtitles | الليلة خلال العشاء تحدثت عن الأمر طوال ساعة كاملة |