Ama ormanda dolaşanlar onların çok güzel Fransızca konuştuklarını duyar. | Open Subtitles | لكن لو مشيت خلال الغابة تسمعهم يتكلمون الفرنسية أكثر إتقانا |
O adam beni ormanda kovaladı ve elbisemi yırttı. | Open Subtitles | ذلك الرجل طاردني خلال الغابة ومزّق ملابسي |
Bayan Norton, bu sabah Ormandan gelmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | الآنسة نورتن، كان لابدّ أن أجيء خلال الغابة هذا الصباح |
Bir telefona ulaşmak için Ormandan bir kestirme kullanmış. | Open Subtitles | أخذت طريق مختصر خلال الغابة إلى هاتف وصول. الطريق قادها إلى الحقل. |
Kırmızı başlıklı kız orman boyunca yapacağı yolculuk için kıyafetlerini seçiyordu. | Open Subtitles | حمراء كانت تختار الملابس للذهاب للغابة. للذهاب برحلة من خلال الغابة. |
Onu ormana içinde en az 1,5 km. sürüklemiş olmalı. | Open Subtitles | هو لا بدّ وأن سحبها خلال الغابة على الأقل ميل. |
Koskoca Ormanı bu tabakayı iade etmek için geçmediniz herhâlde, değil mi? | Open Subtitles | لم تأتي كل الطريق إلى هنا من خلال الغابة لتعيدي صندوق السيجار، أليس كذلك؟ |
Pekâlâ, Ormanın içinden güneye doğru giden bir hat istiyorum. | Open Subtitles | . انا أريد عمل مسح على الجنوب من خلال الغابة |
ormanda dolaşıp mango topluyorum. | Open Subtitles | أنا لست هنا،أمشى خلال الغابة وأنا اجمع المانجو |
Bir gün atla ormanda dolaşırken, atı onu üzerinden attı ve kadın bayıldı. | Open Subtitles | كانوا يتجولون خلال الغابة ذات يوم ألقيت من على حصانها وفقدت الوعي |
Ben küçük kırmızı bir kazım... ormanda yürür, kendi işime bakarım. | Open Subtitles | انا اوزة صغيرة حمراء امشي خلال الغابة اتدبر اعمالي الخاصة |
Erkeklerin gür ormanda hareketlerini yavaşlatacak gösterişli boynuzları yerine kısa dişleri vardır. | Open Subtitles | للذكور أنياب قصيرة بدلاً من قرون شتوية التي قد تُعوّق حركتهم خلال الغابة الكثيفة |
Senin böyle ormanda gürültülü bir şekilde yürüdüğünü düşünürsek belki mavi takımdan birileri hâlâ bizi duymamıştır. | Open Subtitles | أنظر كل ما أقوله هو طريقتك في السير خلال الغابة هنالك فرصة كبيره من أن شخص ما من الفريق الأزرق |
Bu Ormandan çıkmak için gizli bir kestirme biliyorum, ve kayalıkların oraya gidebilirsek Pierson'un önünü kesebiliriz belki. | Open Subtitles | أعرف طريق مختصرة, من خلال الغابة ,يمكننا أن نصل إلى المنحدرات الصخرية و ربما أن نسبق بيرسن |
Ormandan geldiğim için geç kalmıştım. | Open Subtitles | أنا تأخرت بسبب أني جئت من خلال الغابة |
Ormandan 4 saat sürüyor. | Open Subtitles | انها قيادة لاربع ساعات خلال الغابة |
"Hayalet Raj orman boyunca size rehberlik edecek." | Open Subtitles | "سيساعدكم الشبح "راج" سيقودكم من خلال الغابة" |
Haftada iki defa ormana erzak götürür. | Open Subtitles | هو يتنقل مرتين في اسبوع خلال الغابة. |
Bunu senden asla istemezdim ama Çok geç olmadan Kanlı Ormanı geçip Lola 'ya ulaşmalıyım. | Open Subtitles | لم أكن سأطلب منكَ هذا ، ولكن اريد منك أن تعبر خلال الغابة الدامية وتحصل على لولا قبل فوات الآوان. |
Ormanın içinden kestirmeden geçerek ana karayoluna ulaşmaya çalışıyorduk ve o şey bizi buraya kadar takip etti. | Open Subtitles | لذا تحتم علينا أن نمر من خلال الغابة للوصول إلى الطريق السريع، وبعدها طاردنا ذلك المخلوق إلى هُنا. |