"خلال النهار" - Translation from Arabic to Turkish

    • Gündüzleri
        
    • gün boyunca
        
    • gün içinde
        
    • Gündüz vakti
        
    • gün içerisinde
        
    • gün boyu
        
    • ve gündüz
        
    Gündüzleri nöbet, geceleri de kızları tutarım. Open Subtitles انا اصعد الجبال خلال النهار والنساء في الليل
    Bir defasında dedemin... çölde kaybolunca, Gündüzleri uyuyup geceleri yürümem gerektiğini anlattığını hatırladım. Open Subtitles أن جدي اخبرني أنه عندما تاه في الصحراء عليك النوم خلال النهار والسير ليلاً
    Ve bu cisim tam olarak gün boyunca alacağınız ışık miktarını bilecek. ve ihtiyacınız olan ışık miktarını size verebilecek. TED وهذا الكائن يكون قادراً علي أن يعرف كميه الضوء الذي يصلك خلال النهار. وقادراً علي أن يمدك بالضوء الذي تحتاجه.
    gün boyunca mağazada duruyorum... akşamları da Kızıl Haç için çalışıyorum. Open Subtitles خلال النهار, أبقي المتجر مفتوحاً وفي الليل, أعمل لصالح الصليب الأحمر
    Oraya gün içinde gitmek istemedik, çünkü turistlerin olduğu yerde kazı yapmak istemedik. Open Subtitles لم نكن نريد الذهاب فى خلال النهار حتى لا نقوم بالحفر كـ السياح
    İlaçlar beni iyileştirene kadar, Avrupa'ya gideceğim gün içinde yetenek avcıIığı yapacağım ve gece de kendimi yatağa kelepçeleyeceğim. Open Subtitles لحين أن تقوم بتصليحها الأدوية سأذهب إلى أوروبا سأقوم بالأستطلاع خلال النهار و في الليل سأقوم بتكبيل نفسي بالسرير
    Şimdi geriye dönelim ve biraz daha derinden ve Gündüz vakti bu görüntüye bakalım. TED ولكن دعونا نعود للوراء ونتعمق قليلا ونلقي نظرة خلال النهار.
    gün içerisinde, tuhaf arkadaşlarıma katıldığım karanlığa geri dönerdim. TED خلال النهار أعود الى الظلمة حيث أتشارك الخلوة مع أصدقائي في قاع المحيط.
    İzni olmayan rakunlar, televizyon seyretmek için gün boyu tapınakta toplanmaya başladılar. Open Subtitles الراكون الغير مصرح لهم كانوا بالعادة يتجمعون بالمعبد لمشاهدة التلفاز خلال النهار
    Bu şekilde Gündüzleri kızlarla ilgileniyor akşamları da hayattaki diğer amacının peşinde koşuyordu. Open Subtitles لذلك خلال النهار كان ينظر على الفتيات وفيالمساءكانيمكنهمتابعةهدفهالاخرفيالحياة
    Duruma göre Gündüzleri de çalışmalıyız, ama... Open Subtitles اننا يجب ان نعمل مع تطور الاوضاع حتى خلال النهار , لكن
    - Kurnaz hayvanlar bunlar. Gündüzleri saklanıyorlar,... Open Subtitles إنها مخلوقات ماكرة ولأنها تختفي خلال النهار
    Bütün bu yıllar, kızların Gündüzleri nereye sakladığını merak ederdim. Open Subtitles مدهش وطيلة كل هذه السنين، أتساءل أين تختفي الفتيات خلال النهار
    gün boyunca gökyüzü maviden çok siyahtı. Open Subtitles خلال النهار السماء سوداء أكثر منها زرقاء
    gün boyunca hiçbir sey olmamis gibi davraniyoruz ama gece olunca ben... Open Subtitles خلال النهار, نتصرف بأن كل شيء على مايرام لكن في الليل, أنا...
    İznim var, yani gün boyunca araba kullanabilirim... ama hava kararana kadar evde olmalıyım. Open Subtitles لديّ تصريح ممّا يعني أنّه يسمح لي بالقيادة خلال النهار ولكن عليّ العودة للبيت عند المغرب، كما أقود سيّارة هجينة
    gün boyunca, bize teorik dersler verirdi ve gece yıldızları seyretmek için dışarı çıkardık. Open Subtitles خلال النهار كان يقوم باعطائنا دروساً نظرية أما في الليل فقد كنا نخرج لكي نشاهد النجوم
    gün içinde ve akşam üstü onları rastgele zamanlarda alıcılarından aradık. TED لمدة أسبوع في وقت واحد، وكنا نتواصل معهم خلال النهار أو المساء في أوقات عشوائية.
    Ama gün içinde testi geçemiyorlar. Bu da onu deliye döndürüyor, onları boğup cesetlerini atıyor. Open Subtitles لكن خلال النهار, يفشلن في الإختبار وهذا يغضبه فيخنقهن ثم يرميهن
    Cody'nin, gün içinde televizyon seyretmesi yasak. Open Subtitles ـ اجل , بالتأكيد لا يسمح له مشاهدة التلفاز خلال النهار
    Gündüz vakti gördüklerimiz düz arazilerden ibaret. TED ما نشاهده خلال النهار هي المناظر الطبيعية لكوكبنا.
    ve sonra da gün içerisinde bir 50 defa daha bakıyorlar. TED ثم ينظرون إليها 50 مرة أخرى خلال النهار.
    100 ülkeden gelen 4.000 gönüllü gün boyu uzun süreler topluca meditasyon yaptılar. Open Subtitles حيث أتى 4000 متطوع من مختلف أرجاء البلاد ليتأمّلوا جماعياً لفترة طويلة من الزمن خلال النهار.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more