İki saniye içinde uydudan bir telefon görüşmesi bağlanacak. | Open Subtitles | سيكون عندي هاتف موصول بالقمر الصناعي خلال ثانيتين |
İki saniye içinde arabada olmazsan, seni örgü çantam yapacağım. | Open Subtitles | إن لم تكن في السيّارة خلال ثانيتين سأجعلك تحمل أدوات الحياكة |
Kavga etmeyi ve elindeki makası iki saniye içinde bırakmazsa, beynini uçur. | Open Subtitles | أن لم تكف عن العراك و ترمي المقص .جانباً خلال ثانيتين ، فجري لها رأسها |
Şimdi Yukarı Çıkmam Gerek İki Saniyede Gelirim | Open Subtitles | و الآن علي أن أصعد للأعلى , سأعود خلال ثانيتين , حسناً ؟ |
Böylece, beni geri isterse fikrini değiştirmeye fırsat kalmadan iki saniyede evinde olabilirim. | Open Subtitles | بهذه الطريقة ، إن أرادت عودتي يوماً سأكون في منزلها خلال ثانيتين ، قبل أن تغير رأيها |
İki dakikaya unutur. | Open Subtitles | هذا قد ينتهي خلال ثانيتين |
Ne eyvah? Trafik kamerası kapsamı iki saniye içinde son bulacak. | Open Subtitles | سنفقد مراقبة الكاميرا المرورية عليه خلال ثانيتين. |
Eğer o Çin Mantısı iki saniye içinde benim ağzıma girmezse, yüzünü eritirim. | Open Subtitles | إن لم تكُن هذه القطعة في فمي خلال ثانيتين سأذيبُ وجهك. |
Annemle öğle yemeği yiyecektik, iki saniye içinde. | Open Subtitles | لدينا موعد غذاء مع أمي في خلال ثانيتين |
Neyse ki iki saniye içinde bitti. | Open Subtitles | و لحسن الحظ انتهى الأمر في خلال ثانيتين |
Eğer Nelson iki saniye içinde kabadayıca bir şey yapmazsa külotunu başına geçireceğim. | Open Subtitles | ،إذا لم يقم (نيلسون) بفعل شيء متنمّر خلال ثانيتين .فسوف أسحب ملابسه الداخلية |
İki saniye içinde korumaları görürüz. | Open Subtitles | خلال ثانيتين سوف نرى الحراس |
İki saniye içinde her şey sona erer. | Open Subtitles | الأمر سينتهي في خلال ثانيتين |
Şimdi iki saniye içinde lekelenmiş markamla suratını güçlendiririm senin. Hala bende iş var. | Open Subtitles | خلال ثانيتين سأهشم وجهك |
İki saniye içinde arkanda tekrar belirecek. | Open Subtitles | سيتجدد خلفك خلال ثانيتين |
Cidden bana bırakırsan daha hızlı taşınırız. Bunları iki saniyede çıkarabilirim. | Open Subtitles | ،دعيني أقوم بانتقالنا أسرع قليلاً يمكنني تفريغ هذه خلال ثانيتين |
Dur hele "minik bey" ben gaza bastığımda, bu yarış iki saniyede biter. | Open Subtitles | إسمع أيها الرجل الصغيــر حيــن أظهـِــرُ سحــري هذه المسابقــة تنتهي خلال ثانيتين |
Evimizde olsak iki saniyede bulurduk. | Open Subtitles | اعني في الديار كنا سنعرف في خلال ثانيتين |
250 kilo musun? İki saniyede kopacaktır. | Open Subtitles | أنت تزن500رطلاً ستقع خلال ثانيتين |
İki dakikaya gelirim. | Open Subtitles | سأنزل خلال ثانيتين |