Takımımızı Yıllardır bir arada tutan şey uydu bilgisine erişimin demokratikleşmesi fikridir. | TED | لكن ما وحد الفريق خلال سنوات هي فكرة دمقرطة الوصول لمعلومات هذه الأقمار |
Yıllardır ona şeker ve oyuncak veriyorsun. | Open Subtitles | خلال سنوات, كنتَ تُحضر لها الحلويات و الهدايا الصغيرة |
Kara delikleri çalıştığım yıllarda en umulmadık keşiflerden bir tanesi kara deliğin mükemmel bir şekilde kara olamayacağıydı. | Open Subtitles | خلال سنوات دراستى للثقوب السوداء أحد أقل الأكتشافات توقعاً كان أن الثقب الأسود لا يمكن أن يكون أسود تماماً |
Benim durumumda ise, sizi yetiştirdiğim yıllar boyunca içimden böyle hissettim. | Open Subtitles | .. في حالتي هذا ما شعرت به خلال سنوات تربيتي لك |
Birkaç yıl içinde, çocuk felci yok edilmesine başlayan her ülke burada gördüğünüz dört ülke haricinde her üç çocuk felci virüsünüde hızla yok etti. | TED | في خلال سنوات قليلة، كل دولة بدأت بالتخلص من شلل الأطفال بدأت بالقضاء على جميع الأنواع الثلاثة من المرض، باستثناء الدول الأربع التي ترونها هنا. |
Beş yaşındaki bir çocuğun kafasına bir yılda beş yüz defa vurmanın hiç iyi olmadığı ortaya çıktı. | TED | فقد تبين إنها ليست فكرة جيدة أن تضرب طفل بعمر الخامسة على الرأس كثيرًا خلال سنوات طفولته. |
Evliliğimizin ilk yıllarında Lucy Chapman gibi dört kadın vardı. | Open Subtitles | فى خلال سنوات زواجنا, كانت هناك اربعة مثل لوسى شابمان |
Yıllar sonra ilk kez doğum günümü hatırladı. | Open Subtitles | اقصد هذه المرة الاولى خلال سنوات انه في الحقيقة تذكر عيد ميلادي |
Bunların hepsi Yıllardır akıl almaz koşullarda yapılmış zahmetli araştırmaların sonucu. | Open Subtitles | كل هذه الاشياء نتائج البحث خلال سنوات من التعب كيف تجرأ وتقول بأنه ليس صوابا ؟ |
Yıllardır bu işte olunca tek bir şey öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلمت شيئا واحدا خلال سنوات عملى هذه |
Yıllardır ondan ne kadar iyi olduğumu düşünüp durdum. | Open Subtitles | انا لم افكر في انني افضل منها بكثير خلال سنوات |
Yıllardır bu kadar hızlı gitmemiştim. | Open Subtitles | أنا لن أصل إلى هذه السرعة حتى خلال سنوات |
Yıllardır sana verdiğim binlerce içkinin her birinin temsili. | Open Subtitles | كل واحد منهم يقدم الآلاف من المشاريب التي أعطتك خلال سنوات |
İlerleyen yıllarda başkalarını yapamadığı şey için eğitirken bu kin içinde büyüyüp nefrete dönüştü. | Open Subtitles | وازداد الاستياء للكراهيه خلال سنوات. وكما درب الاخرين على ماكان هو يريده. |
Belirli yıllarda, somon balıkları tahmin edilemez sayılarda bir araya geliyorlar. | Open Subtitles | خلال سنوات معينة، يتجمع السلمون هنا بأعداد لا يمكن تصورها |
yıllar boyunca MRI çalışmalarında çok büyük mıknatıslar yapmaya büyük çabalar harcandı, değil mi? | TED | العديد من الجهود في تنقيات الرنين المغناطيسي خلال سنوات اتجهت للصناعة بأحجام أكبر, احجام كبيرة جداً, صحيح؟ |
Şimdi, yıllar boyunca bir gazeteci o ya da bu sebeple öğrendiği bazı şeyleri haber yapamıyor. | Open Subtitles | الآن ، خلال سنوات من حياتي كمراسل عرفت أن هناك أمور لا يجب أن أعلنها |
Birkaç yıl içinde, günlük hayatta kullandığımız birçok malzemede kullanılmaya başlanacaklar. | TED | خلال سنوات قليلة ستكون في كثير من الاشياء والتكنولوجيا التي نستخدمها يوميا. |
Birkaç yıl içinde insanoğlunun hiç görmediği meyveleri yetiştirmiş olacağız. | Open Subtitles | في خلال سنوات قليلة سنقدم للعالم فواكه لم يشهد لها مثيلاً |
Birkaç yılda 110 bini 30 milyona çevirdiler. | Open Subtitles | في خلال سنوات حولوا 110 ألف دولار لـ 30 مليون |
Bubbah ve Zeda'nın öğrencilere ilk pastörize sütü dağıttıklarını. Savaş yıllarında et alamadığımız günleri. | Open Subtitles | خلال سنوات الحرب عندما لم نكن نملك اللحوم |
Yıllar sonra insanlara burada olanları anlattığında hepsi bir dipnot olarak kalacak. | Open Subtitles | سيكون شيء هامشي صغير عندما تخبرين الناس بالقصة عما حدث هنا خلال سنوات منذ الأن |
Büyümeye devam ettiğim ergenlik yıllarım boyunca, ailemden ilgi görmek için haylazlık yapmaya başladım. | TED | وبينما كنت أترعرع، خلال سنوات مراهقتي، بدأت العمل لمحاولة الحصول على الاهتمام من قِبل والداي. |