Tatlım, Kirk Cameron'un bu kadar kısa sürede burada olabileceğinden emin değilim. | Open Subtitles | حبيبتي ، لست متأكده من أن كيرك كاميرون سوف يكون متوفر خلال فترة قصيرة |
- Bu kadar kısa sürede benimle buluştuğun için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكرك للغاية للقيام بمقابلتي علي الرغم من طلبي ذلك خلال فترة قصيرة |
Bu kadar kısa sürede görüşmeyi kabul ettiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا لك على مقابلتي خلال فترة قصيرة |
Fakat, bu hızlı geçiş sürecinde tahmin edemediğim şey, bu kadar kısa bir süre içerisinde, aynı yerleri ve aynı insanları gözlerim görürken ve görmezken deneyimlemem inanılmaz bir tercrübeydi. | TED | ولكن ما لم أكن أتوقع من خلال هذا التحول السريع كانت التجزبة المدهشة من هذا التصادم من تجربتي حالة الابصار مقابل تجربتي بعد فقده من نفس الأماكن ونفس الأشخاص خلال فترة قصيرة من الوقت. |
kısa bir süre içerisinde, gürültü , sallanma ve doğal gazın alevinden çıkan parlak ışıklara ilave olarak baş ağrısı, boğaz ağrısı, kaşınan gözlerden şikayetçi olamaya başladılar. | TED | خلال فترة قصيرة من الزمن، بدأوا في الشكوى من الصداع، ومن أوجاع الحلق وحساسية العيون، بالإضافة لتداخل الضوضاء والإهتزازات والأضواء الساطعة من حرق الغاز الطبيعي. |
Anne ve babanı çok kısa bir süre içerisinde kaybettin. | Open Subtitles | لقد فقدتِ كِلا والديك خلال فترة قصيرة. |