bir saat içinde karakolda olacak. | Open Subtitles | سيعتقلونه وسيضعونه فى الحجز خلال هذه الساعة |
Şimdi, onunla ilgilenilmesini istiyorum. bir saat içinde. | Open Subtitles | في الوقـــت الحالي أريده أن يفحص خلال هذه الساعة |
Herkesin gergin olduğunu biliyorum ama umarım, bir saat içinde herkes Minneapolis civarında yere inmiş olacak. | Open Subtitles | اعلم ان الجميع متوتر ولكن نأمل ان الجميع سيكونون على الارض في مينيا بوليس خلال هذه الساعة |
En fazla bir saat içinde bildireceğim size nerede pusuya yatacağınızı ve gizlice gözetleyip tam olarak ne zaman saldıracağınızı. | Open Subtitles | خلال هذه الساعة على أكثر تقدير سأخبركما بالمكان الذي ستختبئان فيه وبما سيعلمني به جواسيسي عن انسب اللحظات لارتكاب الفعلة |
Seçilmiş Kişi'yi ölü veya diri bir saat içinde bana getirmekle yükümlüsünüz. | Open Subtitles | عليكم أن تُحضروا الشخص المختار إليّ أو اجلبوا لي رأسه خلال هذه الساعة |
Vatandaşlar, Alex Lannon isimli Seçilmiş Kişiyi bir saat içinde bana getirmekle yükümlüsünüz. | Open Subtitles | أيها المواطنون , عليكم أن تُحضروا الشخص المختار خاصتكم أليكس لانون , إليّ , خلال هذه الساعة |
bir saat içinde elimde olmasını umuyorum. | Open Subtitles | أتوقع وصوله إلى يدي خلال هذه الساعة |
bir saat içinde tahliyeyi başlatıyorlar. | Open Subtitles | انهم يشَرَعَون لاطلاقه خلال هذه الساعة |
Anthony seni kovmak için cesaretini toplayabilirse bir saat içinde seni görmeye gelecek. | Open Subtitles | (أنتوني) سيأتي خلال هذه الساعة ليرى إن كان يملك الشجاعة لطردك |
Alex Lannon isimli, Seçilmiş Kişi'yi bir saat içinde ölü veya diri teslim etmekle yükümlüsünüz. | Open Subtitles | عليكم أن تُحضروا الشخص المختار رجلٌ يدعى (أليكس لانون إليّ , أو اجلبوا إليّ رأسه خلال هذه الساعة |