"خلايا الوقود" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakıt hücreleri
        
    • yakıt hücresi
        
    • yakıt hücrelerini
        
    • yakıt hücrelerinden
        
    • yakıt tankını
        
    • yakıt hücrelerinin
        
    Hepsi de sana çalmanda yardım ettiğim yakıt hücreleri yüzünden. Open Subtitles كل هذا من أجل خلايا الوقود الذي ساعدتك في سرقته
    Hepsi de sana çalmanda yardım ettiğim yakıt hücreleri yüzünden. Open Subtitles كل هذا من أجل خلايا الوقود الذي ساعدتك في سرقته
    Elbette bunlar, mikrobik yakıt hücreleri ve mikrop barındırırlar. TED بالطبع خلايا الوقود الميكروية تلك، تحتوى على ميكروبات.
    yakıt hücresi müthiş olurdu: onda biri hareketli tüm parçalar ile içten yanmalı motor ile çalışan hücre yakıt ateşleme sistemi-- ve atık olarak sadece su açığa çıkarırdı. TED خلايا الوقود بدت جيدة جدا احد أعشار كأجزاء متحركة و نظام وقود الدفع الذاتي كمحرك إحتراق داخلي وتنبعث منها المياه فقط.
    Elektro-kimyasal motor, yakıt hücresi, enerji taşıyıcısı olarak hidrojen etrafında yeniden icat etme üzerine böylece yola çıkmış olduk. TED لذا شرعنا في إعادة الإختراع لمحرك كهروكيميائي فى خلايا الوقود استخدمنا الهيدروجين كمصدر للطاقة
    Screamer yakıt hücrelerini emiyor. Open Subtitles الصارخ يجفّف خلايا الوقود
    Kimyasal dengeleri tuhaf okul dansları ile ilgili benzetmelerle açıklıyorum ve yakıt hücrelerinden yaz kampındaki kızlar ve oğlanlar hakkında hikayeler aktararak bahsediyorum. TED أقوم بشرح التوازن الكيميائي باستخدام التشبيه برقصات المدارس المتوسطة الغربية ، و اربط حديثي عن خلايا الوقود بقصص بقصص الأولاد والبنات في المخيمات الصيفية.
    Ilario, bana alev tabancasını getir. O zaman, yakıt tankını kullanmak senin fikrindi? Open Subtitles -إذا, تلك كانت فكرتك باستخدام (خلايا الوقود) ؟
    Döngü sıfırlandığında yakıt hücrelerinin şarjı oluyor. Open Subtitles عند بدء الدورة من جديد، لا تزال خلايا الوقود تُشحن.
    Ve bazıları çok ilginç şekilde hâlâ yakıt hücreleri peşinde ama bence bu fazla uzun sürmeyecek. TED والبعض لا يزال يدعم خلايا الوقود بشكل مدهش، لكنّي أعتقد أن ذلك لن يدوم طويلًا.
    Aygıtın yakıt hücreleri bozundukça giderek dengesiz hale gelecek ve bir noktadan sonra patlayacak. Open Subtitles بينما تتدهور خلايا الوقود في الجهاز يُصبح الجهاز غير مستقر شيئاً فشيئاً، حتى نقطة الإنفجار
    İtici güçler hala çalışabilir durumda ama yakıt hücreleri paramparça. Open Subtitles الدفع لا يزال فعالاً, لكن إن خلايا الوقود محطمة
    İtici güçler hala çalışabilir durumda ama yakıt hücreleri paramparça. Open Subtitles الدفع لا يزال فعالاً, لكن إن خلايا الوقود محطمة
    Aslında, bu tür bir araç formu elektrikle elde edilen itme gücünü para yetirilebilir hale getirir zira hem bataryalar hem de yakıt hücreleri de aynı şekilde daha küçük, daha hafif ve daha ucuz olacaktır. TED في الواقع, هذا النوع من اللياقة للمركبة يجعل الدفع الكهربائي ميسور التكلفة لأن البطاريات أو خلايا الوقود تكون أيضاً أصغر و أخف و أقل تكلفة.
    Bir galon(3,78L) yakıtla 200 ile 385 km yol giden araçlar, hidrojen yakıt hücreleri, elektrik veya gelişmiş biyoyakıtlar arasından herhangi bir kombinasyonu kullanabilir. TED تلك السيارات ذات كفاءة تعادل 125 إلى 240 ميل للجالون الواحد يمكنها أن تستخدم أي خليط من الهيدروجين و خلايا الوقود, .و الكهرباء و الوقود الحيوي المتقدم
    Yani, mikrobik yakıt hücreleri* kullanarak aynı anda elektrik ve temiz su üretmek... Open Subtitles أعني، لإنتاج الكهرباء والماء النظيف في آن واحد... بإستخدام خلايا الوقود الميكروبية،
    Hasar gören yakıt hücresi kararsız hale gelir. Open Subtitles عندما تتفجر خلايا الوقود تصبح غير مستقرّة
    yakıt hücresi, "proton gradientini" yapay olarak üretti ve tüketti. Open Subtitles الآن ، خلايا الوقود تنتج و تستغل تدرجالبروتونبشكلمصطنع.
    Jack, Scav'ların çalıntı yakıt hücrelerinden birini silaha dönüştürdüklerini ve vakuma soktuklarını düşünüyor. Open Subtitles جاك) يزعم بأن القمّامون سلّحوا) إحدى خلايا الوقود المسروقة ووضعوها بمركز الشفط بالحفّارة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more