"خلفيتي" - Translation from Arabic to Turkish

• geçmişimi
• geçmişim
• popomu
• özgeçmişimi

Biri Blake'e benim geçmişimi araştırmasını söylemiş.
ولكن هذا امر اخر احدا ما امر بلايك ان يتحقق من خلفيتي

geçmişimi biliyor, bu davayla olan geçmişimi de biliyor kurbanlar konusunda nasıl hassas olduğumu da.
إنها تعلم خلفيتي ، تعلم قصتي مع القضية كيف أصبح مرتبطاً بالضحايا

O zaman beni geçmişimi sorgulamak için çağırmadığını mı söylüyorsun?
إذاً ، يبدو ... أنكِ لن تريني بسبب خلفيتي الآن ؟

geçmişim sizin umduğunuz gibi bilinen tıbbi eğitimimden biraz farklı.
خلفيتي ليست بالضبط التعليم الطبي التقليدي الذي ربما تتوقعون.

Belki de teknik geçmişim kendime aşırı güvenmeme neden oldu.
ربما خلفيتي التقنيّة جعلتني واثق من نفسي بشكلٍ مفرط

Bu smokinin pantolonunda popomu görünce ben bile aynaya iki defa baktım.
حتى أنا نظرت مرتين عندما رأيت خلفيتي في بنطال البذلة هذا.

Yargıç özgeçmişimi duyduğu anda en fazla cezayı aldım.
عند سماع خلفيتي القاضي يعطيني أكثر من غيرها.

Sakın bir daha benim geçmişimi araştırma.
اياك ان تجرأ و تتحقق من خلفيتي مرة اخري

Deneyimlerimi, geçmişimi biliyorsunuz.
وتعرفون خلفيتي وتاريخي

Tamam mı? Bu da geçmişimi kontrol edecekler demek.
وهذا يعني التحقق من خلفيتي

- Beni ve geçmişimi bir tek Howard biliyordu.
(هاوارد) كان هو الوحيد الذي يعلم بشأني وبشأن خلفيتي

Benim geçmişimi araştırmışlar.
لقد تحروا عن خلفيتي

Gösterişsiz İrlandalı geçmişim zaten eldivensiz dövüştüğümü gösterir.
خلفيتي كرجل إيرلندي تشير أن المصارعة بدون قفازات او حماية هي أساس الصراعات

İşe alındım çünkü biyomühendislik geçmişim uzaylı psikolojisi konusunda beni uzman yapıyor.
عيّنوني بسبب خلفيتي في الهندسة الحيوية يجعلني خبيرة في فسيولوجيا الفضائيون.

Ama geçmişim -- Kısaca hikayemi sizlere anlatacağım.
لكن خلفيتي.. سأخبركم حكايه بإختصار.

Bişey popomu ısırdı.
لقد كبح شيءُ خلفيتي

Ben popomu bişey ısıramaz.
لقد كبح لا شيء خلفيتي

Akademiye girerken özgeçmişimi göz ardı ettikten sonra senden bir daha iyilik istemeyeceğime söz vermiştim.
بعدما أبعدتي خلفيتي السابقة عن الأكاديمية وعدتك أنني لن أطلب معروفاً آخر.