"خلف مكتب" - Translation from Arabic to Turkish

    • masanın arkasında
        
    • masa başında
        
    • masada
        
    • masabaşı
        
    • masanın arkasına
        
    • bir masa
        
    • masa başına
        
    Aşağı kata indim ve masanın arkasında oturan büyük bir eleman gördüm. TED ونزلت إلى الطابق السفلي ورأيت ذلك الرجل الضخم يجلس خلف مكتب.
    Bir masanın arkasında raporları okurken her zaman güvendesin. Open Subtitles أنت دائما تجلس آمنا خلف مكتب تقرأ تقاريرك اللعينه
    O halde kariyerinin geri kalanını masa başında geçirecek. Open Subtitles إذن سيمضي بقية حياته المهنية يقبع جالساً خلف مكتب.
    Kariyerini masa başında geçirsin. Open Subtitles إذن سيمضي بقية حياته المهنية يقبع جالساً خلف مكتب.
    Ben suçla sokaklarda savaşırım, arkasına saklanabileceğim sikik bir masada değil. Open Subtitles أنا أكافح الجريمة في الميدان وليس من خلف مكتب لعين
    Ve hala, bana yaptırdığınız tek şey masabaşı işleri, ve... bütçeyi ayarlamak Open Subtitles وعلى الرغم من ذلك كل ما تريدون مني فعله هو الجلوس خلف مكتب وملء الميزانيات
    Eğer beni bir masanın arkasına atıp tamamen unutacağını düşünüyorsan çok kötü bir hata yapıyorsun demektir. Open Subtitles إن كنت تظن أن بإمكانك إلقائي خلف مكتب ونسيان أمري فأنت ترتكب خطأ مميتاً
    Senin işten uzaklaştırılmanı istiyor ve seni bir masa başına geçirmek içinde ne gerekiyorsa da yapıyor. Open Subtitles ، يريدكِ بعيداً عن هذا العمل و هو يفعل مابوسعه ليتأكد . من أنّكِ ستعلقين بالعمل خلف مكتب
    Bütün gün boyunca bir masanın arkasında oturacağımı hayal edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أتخيل نفسي خلف مكتب طوال اليوم.
    Babam bir masanın arkasında 25 yıl adidas ayakkabılarına bakarak oturdu. Open Subtitles أبي جلس خلف مكتب لـ25 عام يبحث عن الشرائط الثلاثية
    Sana resmi çalışıyorum Bir masanın arkasında değil, bir bar. Open Subtitles احاول تصورك خلف مكتب و ليس حانة انه غريب نوعا ما
    Saatlerini bir masanın arkasında çalışarak geçirseydin, bütün bitkiler yaşıyor olurdu. Open Subtitles إذا كنت تعملين خلف مكتب بساعات عمل طبيعية ستكون كل هذه النباتات على ما يرام
    Hayır,kamu görevinde bir masanın arkasında çalışırsan nasıl olur. diye gözümün önünde canlandırmaya çalışıyorum. Open Subtitles لا ، أحاول تخيل كيف ستبدو خلف مكتب كموظف مدافع عام
    Bak, onu yanımızda götüreceğiz, getireceğiz, evine bırakacağız sonra da masa başında işini yapmaya devam edecek. Open Subtitles انظر , نحن ندخله ونحن نخرجه ونحن نوصله للمنزل ومن ثم نتركه يجلس خلف مكتب
    Bir bilgi gelirse hazır olmak istiyorum masa başında oturmak değil. Open Subtitles إن سمعنا شيئا, أود أن أكون مستعدة للتحرك, وليس أن أجلس خلف مكتب.
    Ya da masa başında, ama seninle beraber tekrar dışarı çıkamam. Open Subtitles أتعلم، خلف مكتب ولكن لا يمكنني الخروج معك مجددًا
    Langley'deki kimse onu masa başında göremedi. Open Subtitles لا أحـد في لانغلي رآه يجلس خلف مكتب
    Emirlerimi daha büyük bir masada oturan birinden alıyorum. Open Subtitles أتلقى أوامري ممن يجلس خلف مكتب أكبر
    Çünkü ben aksiyon adamıyım ve kıçını masada eskitecek biri değilim, yani? Open Subtitles لأنى رجل فعل وليس شخص سيتعفن خلف مكتب ؟
    Heydrich kültürlü olmakla övünen soğukkanlı bir masabaşı katili olmaktan başka bir şey değildi. Open Subtitles هايدريش" كان قاتل" بارد جالساً خلف مكتب والذي تباهى بنفسه على أنه رجل ثقافة
    Bu şekilde burnundan solumanın nedeniyle yıllardır masabaşı işi yapmanın nedeni aynı. Open Subtitles السبب الوحيد الذي يجعلك ، تلهث كـ"ذئبٍ" كبير سيء هو السبب نفسه الذي جعلك مكبلاً خلف مكتب كل هذه السنين
    Bir siber şirkette, masanın arkasına tıkılmış halde bilgisayar verilerine bakacak. Open Subtitles أسترخي، ستكون محشورة خلف مكتب في شركة للألكترونيات تبحث خلال أكوام من بيانات الحاسوب
    Kocam Sam, John'a saldırır ama John masanın arkasına geçerek kendini korur. Open Subtitles سام الكبير يندفع نحو جون" "لكن جون يحمي نفسه خلف مكتب أنصت"
    Daha büyük bir masa başındakine hesap veriyorum. Open Subtitles أتلقى أوامري ممن يجلس خلف مكتب أكبر
    Seni masa başına geçirmek için ne gerekiyorsa yapıyor. Open Subtitles و هو يفعل مابوسعه ليتأكد من أنّكِ ستعلقين بالعمل خلف مكتب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more