Arama bir cep telefonundan yapılmış. Konturlu bir telefondan yani. | Open Subtitles | الاتصال أجري من هاتف خليوي الذي تشتريه و تدفع الدقائق |
Ve Tanrı'yla konuşmak için cep telefonuna ihtiyacın yok, değil mi? | Open Subtitles | و لا تحتاج إلى هاتف خليوي للتحدث إلى الرب , صحيح؟ |
cep telefonunu ya da bilgisayarını kullanmayacaksan pek bir şey sayılmaz. | Open Subtitles | ليس كثيراً عدا لو كنتِ تريدين إستخدام حاسوب أو هاتف خليوي |
Peki, cep telefonu gibiyse baz istasyonunu yok edemez miyiz? | Open Subtitles | إن كانت تتصرف كهاتف خليوي ألا يمكننا تدمير برج الإشارة؟ |
O gün makine kazandı, ve günümüzde, cep telefonlarında çalışan bir satranç programı, insan satranç ustasını yenebilir. | TED | فازت الآلة ذلك اليوم، واليوم، يعمل برنامج شطرنج على هاتف خليوي يمكنه الفوز على استاذ بشري في الشطرنج. |
Ama, dışarıdaki adamlarımla irtibata geçebilmek için, bir cep telefonuna ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | ولكنّني إحتجت إلى هاتف خليوي للتنسيق مع فريقي في ميدان العمل |
Bundan sonra, sana ulaşabilmem için bir cep telefonu alman gerekiyor. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا ستحمل معك هاتف خليوي حتى أستطيع أن أتصل بك |
Bir cep telefonunu hemen alamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تحصلي على هاتف خليوي بهذه البساطة |
cep telefonu ve internet bağlantısı özelliği de olan bir PDA. | Open Subtitles | إنه مفكرة إلكترونية مساعدة بالإضافة إلى هاتف خليوي واتصال إنترنت |
Bu arabalardan biri, anahtarları kontağında hazır bekliyor ve yan koltukta izlenemeyen bir cep telefonu duruyor. | Open Subtitles | احدى هذه السيارات فيها مفتاح التشغيل مع خليوي قابل للاتلاف بجانبه وبذلك تشغل السيارة و التلفون معا |
Acil bir şey olur diye cep telefonumu aldım. | Open Subtitles | و إذا كانت هناك حالة طارئة لدي هاتف خليوي |
Hepsi cep telefonu kadar bir cihaza sıkıştırılmış. | Open Subtitles | كلها موضوعة في اداة ليست اكبر من هاتف خليوي |
Posta kutusu adresine bir mektup yazarak GPS uyumlu son model bir cep telefonu kazandığını ve yapılacak piyasa araştırması çalışmasına katılırsa 20 kişiden biri olarak 10.000 kazanma ihtimali olduğunu söyle. | Open Subtitles | اكتب للعنوان البريدي .. وأخبرهأنّهالفائز. هاتف خليوي به تحديد المواقع وأنّه من بين 20 شخص تمّ اختيارهم |
Bir cep telefonu vermek yasadışı olamaz, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون غير قانوني بأن تعطي هاتف خليوي ؟ |
Bunu öğrenmeyi planlamıyorum. Kulede bir radyo ve cep telefonu olmalı. | Open Subtitles | لا أخطط لاستيضاح الأمر، لابد أنه يوجد رادو أو هاتف خليوي في برج المراقبة |
Ayrıca bir yere gittikleri de yok. - Bunun içinde cep telefonu yok. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك، لن يذهب أيّ منهما لأيّ مكان حسناً، لا يوجد هاتف خليوي هنا |
Altına cep telefonu bantlanmış bir posta kutusu var. Diğer bilgileri orada yollayacağız. | Open Subtitles | "هنالك صندوق بريد موضوع تحته هاتف خليوي سنراسلكِ بالتعليمات الأخرى حالما تكونين هناك." |
Evet ve bak ne var, GPS ve cep telefonu -Nereye gitmek istersiniz ben size söylerim yolu | Open Subtitles | يفضل أن تصدق، انظر لهذا إنه جي بي إس و هاتف خليوي |
Nasıl bir yerde, yoğun cep telefonu trafiğini kaldıracak birden çok baz istasyonu bulunur? | Open Subtitles | ما نوع الأماكن التي يوجد بها أبراج إرسال خليوي متعددة للتعامل مع الضغط المتزايد على الشبكة؟ |
Şu an da bana, bir otel çalışanı tarafından bir cep telefonu verildi. | Open Subtitles | لقد تم إعطائي هاتف خليوي من قبل شخص يعمل داخل الفندق |