Bu tek bir kovan Albay, bu da bizi sadece kontrol ettiklerini gösterir. | Open Subtitles | إنها مركبة خليّة واحدة ربّما يقومون بعملية استطلاع |
Bu sistemden tek bir sıçrama uzakta bir kovan gemisi daha var. | Open Subtitles | هناك مركبة خليّة أخرى على مسافة نصف قفزة من هنا |
İnsan vücudu her saniye 25 milyon hücre meydana getirir. | Open Subtitles | الجّسم البشريّ يُنتج أربعًا وعشرين مليون خليّة جديدة كلّ ثانيةٍ. |
DNA ve hücre yenilenmesine iyi geliyor. Kanseri de yavaşlatıyor. | Open Subtitles | إنّه مفيد لترميم خليّة البصمة الوراثيّة، كما أنّه يبطئ السرطان. |
Yani her canlı hücrenin, bitki, böcek veya insan hücresi de olsa, nanobiyo parçalar üretmeye kodlanmış bir DNA'sı var. | TED | إذاً كلّ خليّة حيّة، سواء كانت قادمةً من نبات أو حشرة أو إنسان لديها حمض نووي يحوي الشيفرة الوراثية لصنع أجزائها المختلفة |
Yani, biri seni araştırıyor olabilir. Şu anda, başka bir gizli hücrede. | Open Subtitles | لذا قد يتحرّى أحدهم أمركَ الآن، خليّة متخفّية أخرى |
Tabii ki beyninde tek bir insan beyin hücresine rastlanılmadı. | Open Subtitles | بالطبع، ليست هناك خليّة بشريّة في رأسها لكن، |
- Bir şeyler bulmuş olabileceklerini düşündük. - Terörist bir grubun vurmakla tehdit ettiğinin ve binlerce insanın tehlikede olduğunun farkına varın. | Open Subtitles | أنتما تدركان أنّ هناكَ خليّة إرهابيّة تهدّد بالضرب وحياة الآلاف قد تكون في خطر؟ |
Fakat bazen, bir hücrenin tadı kötü olabilir. | TED | لكن من وقت للآخر، قد يوجد خليّة مذاقها سيء. |
Birinci adım düşman bir kovan buluruz ve tarayıcı menzilinin dışında bir noktaya sıçrarız. | Open Subtitles | الخطوة الأولى: نجد خليّة عدوّة أخرى وننتقل إلى موقع خارج نطاق المجسّات |
Sanırım kraliçe uzaylı için bir kovan yapacağım. | Open Subtitles | أظن يفترض بي أن ألج خليّة النحل لأجل ملكة الدخلاء |
Bu programı kırmayı başarabilirsem bu da oldukça olası tabii gördüğümüz bütün kovan gemilerini bombalayabiliriz. | Open Subtitles | إن استطعت اختراق البرنامج وهذا أمر محتمل... فيمكننا تدمير أيّ مركبة خليّة بالسلاح النووي |
Dokuz sıra fasulye ve bal arıları için bir kovan edineceğim. | Open Subtitles | تسعة صفوف فاصولياء'' ''... سأزرعها هناك خليّة لنحل العسل'' ''.و |
Bütün bir kovan gemisi. | Open Subtitles | مركبة خليّة بأكملها. |
Proteinler, ki bir kısmını bu hücre içinde görüyorsunuz, temel olarak vücudumuzdaki tüm önemli işlevleri yerine getirir. | TED | البروتينات، بعضًا مما ترون داخل خليّة هنا، إنها تضطلع بصفة أساسية بكل الوظائف المهمة في أجسامنا. |
Kardeşim geri gelip, sana karaciğerimi hücre hücre anlattırmadan. | Open Subtitles | قبل أن تعودَ وتطلبَ منكِ أن تصفي كبدي خليّةً خليّة |
İnsan vücudundaki tek bir hücre bile ilaçtan yapılmamıştır. | Open Subtitles | و لا خليّة واحدة في جسدك تصنعها العقاقير. |
Burası S.P.I.'yı son zamanda tehdit eden grubun yerel hücresi. | Open Subtitles | هذه خليّة محليّة للمجموعة، استلمت شركة "س. ب. م." تهديدات منهم مُؤخراً. |
Ama Palmer Teknoloji'nin güç hücresi büyük bir ilerleme olacak. | Open Subtitles | لكن (خليّة الطاقة) لـ (تقنيّات بالمر) تقدّم سبقًا علميًّا عظيمًا. |
- Kim "Terör hücresi"ni izlemek ister? | Open Subtitles | -من يرغب بمشاهدة "خليّة الإرهاب"؟ |
Bu elementlerin bir solar hücrede birleştirilmesi hâlinde güneş enerjisinden %100 randıman alınacağına dair bir teori var. | Open Subtitles | ثمّة نظريّة أنّه إن أمكننا إيجاد وسيلة لدمج هذه العناصر في تصميم خليّة شمسيّة فيمكننا تسخير 100% من طاقة الشمس |
Yakıt hücresine vurma yeter. - Al. | Open Subtitles | لاتضرب خليّة الوقود وحسب هنا |
Bir yetkiliye, pusucu hücreye vs. | Open Subtitles | للمتحّكم خليّة نائمة , لشخص ما |