| Bursu içki masasında harca, Ama bu da değil çözüm sorunlarına, | Open Subtitles | لقد تجرَّعت خمرة المنحة الدراسية و لكن مقدار اليـأس لم يقل |
| Muhtemelen bir şişe içki uğruna sahip olduğumuz tek casus odur. | Open Subtitles | قد يكون الجاسوس الوحيد الذي حصلنا عليه, مقابلة زجاجة خمرة واحدة |
| Affedersiniz beyefendi, bir bardak şarap alırsınız diye düşündüm. | Open Subtitles | المعذرة سيدي، ربما تريد كأسًا من خمرة بورت؟ |
| Biraz şarap ve peynir getir Tony. | Open Subtitles | هاتلي حبة خمرة و كمان حتة جبنة يا توني |
| Dürüst ve mert dostlarla Noel şarabı ve sessiz sinema. | Open Subtitles | خمرة الكريسماس والفوازير ورفقة الرجال الشرفاء. |
| Şimdi orada yukarıda ay tanrıçasıyla birlikte olabilirdim, gümüş kaseden bal şarabı içiyor olurduk. | Open Subtitles | كان يمكنني الآن أن أصبح فوق مع آلهة القمر أشرب خمرة العسل بطاسة فضّية |
| - Ben de highbol alıyorum. | Open Subtitles | سآخذ خمرة ، أيضا. |
| - Ve daha fazla el yapımı içki yok anlaşıldı mı? - Daha fazla yok. | Open Subtitles | و لا مزيد من خمرة لك الفتى - لا مزيد من الخمر - |
| İçki olacak demiştin. | Open Subtitles | وحينها ستلوم نفسك على إختيار الجانب الخطأ. قلتِ أنه سيكون هنا خمرة |
| Odada içki olmalıydı. | Open Subtitles | من الممكن ان يكون هناك خمرة في الثلاجة. |
| Oturun, keyfinize bakın. Ben içki getireyim. | Open Subtitles | اذهبوا واستريحوا، سأحضر بعض خمرة الـ(رم) |
| El yapımı içki herkese göre değildir. | Open Subtitles | خمرة محلية الصنع ليست للجميع |
| Bu şarap harika. | Open Subtitles | يالها من خمرة جميلة المذاق |
| Bira yok, şarap yok. | Open Subtitles | لا بيرة .. ولا خمرة |
| Yarın sofrasına koyacak ekmeği olmayan biri bugün Jamaika Romu, Madeira şarabı ve kahve alıyor. | Open Subtitles | لأنها لا تملك وجبة تأكلها في الغد ومع ذلك ابتاعت "خمرة الروم الجمايكي", والقهوة |
| Hadi bir şişe şarabı paylaşalım. | Open Subtitles | يلا كلنا نشترك فى ازازة خمرة |
| - Ben highbol istiyorum. | Open Subtitles | نعم. أود في خمرة . |