"Yolun kenarında bir hendek vardı ve ikisi de hendeğe yuvarlandı." | Open Subtitles | كان هناك خندقاً في جانب الطريق وكلاهما تدحرّج إليه |
Sence burası timsahla kuşatılmış bir hendek mi? Kimse oraya gelip sana ulaşamaz mı? | Open Subtitles | أتحسب هذا خندقاً مليئاً بالتماسيح، ولا يسع أحد إجتيازه وصولاً إليكَ؟ |
Şu nehirin bir hendek olup düşmanlarımın içinde boğulup sevdiklerimin kurtulmasını diliyordum. | Open Subtitles | اتمنى لو كان هذا النهر خندقاً ليحمي من أحبهم |
Yeterince derin bir siper kazabilirsek tüm lavı köyden uzağa nehire doğru verebiliriz. | Open Subtitles | ...يمكننا أن نحفر خندقاً عميقاً كفاية لنوجه كل الحمم بعيداً عن القرية إلى النهر... |
..bir askerin siper kazması arka sayfada ise kaçışı. | Open Subtitles | الجندي يحفر خندقاً ويهرب من خلاله |
Biz İran'da atlıların saldırısından korunmak için çevremize çok büyük bir hendek kazıyorduk. | Open Subtitles | بلادفارس،عندماخِفنَامنالهجومبقيادةالفرسان. حَفرنَا خندقاً... حولنا. |
hendek kazmayacaksın. | Open Subtitles | لا يجب أن تحفر خندقاً.. |
Sağ tarafına bir hendek kaz tamam, | Open Subtitles | احفري خندقاً بجانبه، |
Birkaç sene önce birkaç arkadaşıyla Piccadilly boyunca siper kazmışlardı. | Open Subtitles | قبل سنوات طويلة حفر خندقاً هو وأصدقائه حول (بيكاديللي) |
Güney tarafında bir hendeğe ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نريد خندقاً عند الحدود الجنوبية؛ |