"خوفاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • korku
        
    • korkudan
        
    • korkuyorum
        
    • korkusu
        
    • korkutucu
        
    • korkusundan
        
    • korkunç
        
    • korktuğu
        
    • korkak
        
    • korkar
        
    • korkan
        
    • korktu
        
    • korktum
        
    • korkusuz
        
    • korkuyor
        
    Ama hayatlarımızı zifiri karanlıkta yaşadıktan sonra bunun küçücük bir korku olduğunu anlıyorum şimdi. Open Subtitles و أن نعيش حياتنا فى ظلام دامس كان خوفاً بسيطاً حينئذ حتى الآن يا سيدى القيصر
    Erwin'den bahsettiğimde, yüzündeki korku ifadesi şiddetlendi. Open Subtitles و عندما تكلمت عن ايروين فقد بدت أكثر خوفاً
    Yiyemem. Onları pişirdiğinde, korkudan bayıldıklarını duymuştum. Open Subtitles لا يمكنك، شخص ما أخبرني أنهم يرتعدون خوفاً عندما يطهونه
    Senin ne kadar korktuğunu görünce ben daha çok korkuyorum ve sonra ne olduğunu anlıyorum. Open Subtitles لدرجة أني أزداد خوفاً حينما أتذكر كم كنت خائفاً ثم أدركت ماهية الأمر
    Bunu engelleyecek bir çalışma aslında hâlihazırda bekliyor, suistimal korkusu nedeniyle. TED وهناك في الواقع حركة جارية لوقف ذلك من الحدوث، خوفاً من الاستغلال.
    Bir puma ile araba sürmekten daha korkutucu bir şey yok. Open Subtitles و لا يوجد شئ أكثر خوفاً من القيادة بوجود نمر في السيارة
    Şeytanın korkusundan dolayı artık tapınak da yaşayamazsın. Open Subtitles ربما هو لا يقترب من الدير خوفاً من الشرير
    O bir korku değil. Otobüsleri tercih ediyorum. Open Subtitles إنه ليس خوفاً حقيقياً، ولكنني أفضل الحافلات أكثر
    Virüsün kaynağının bilinmemesi ve görünüşteki seçiciliği korku salıyor. Open Subtitles مصدر الفيروس الغير معروف و انتقائيته تخلق خوفاً
    Dün gece, Tarlalarda Dolaşan rüyamda bana seslendi, korku içinde dizlerimin üzerine çöküverdim suretinin dehşetinden ölüveririm diye gözlerimi kapadım. Open Subtitles ليلة أمس، الذي يمشي خلف الصّفوف تحدث معي في منامي، فخررتُ راكعاً من الخوف وأغلقتُ عينيّ خوفاً من الموت من رعب وجهه
    korkudan donuna işeme ihtimali dışında, evet. Open Subtitles حسناً ، عدا التبول خوفاً في سروالي ، نعم
    Ben insanları korkudan özgürlüğe götüren kahramanım. Open Subtitles الرجل الذي ينقذ الضعفاء الذين انكمشوا خوفاً من الشر
    Bu odadaki herkesten zeki olmama rağmen bana bile hiçbir şey ifade etmiyor. Ama daha çok korkuyorum. Open Subtitles إنها لا تخرنى اى شيء ، وانا أذكى شخص فى تلك الغرفة ولكنى الأكثر خوفاً
    Bu başaramama korkusu değil ve yapamama korkusu değil. TED إنه ليس خوفاً من الفشل، وليس خوفاً من عدم القدرة على القيام بذلك.
    Grayle tanıdığım en korkutucu insandı. Open Subtitles غرايل كَانَ الرجل الأشد خوفاً ممن عرفتهم
    Onun korkusundan sandalyemin altına saklanıyorum ve o da bana eliyle işaret edip dişlerini gösteriyor! Open Subtitles أنا مختبئ تحت سريري خوفاً أن يظهر أسنانه
    Anne! Senin korktuğun bir şey var mı? Aklına gelen en korkunç şey mesela. Open Subtitles أمي هل لديكِ مخاوف أعني الأكثر خوفاً يمكن أن يخطر ببالك ؟
    Efendisinde korktuğu için asla kaçmayacak, hayatı boyunca kendisine zalimce davranıldığı için kendisi de idare ettiği genç kölelere aynısını yapıyor. TED لن يهرب خوفاً من سيده. و لأنه كان يُعامل بقسوة طيلة حياته، فقد أراد ذلك لعبيده الصغار الذين يرأسهم.
    Büyük askerimizin etrafı sarılınca korkak bir tavuk gibi kaçmayı denedi. Open Subtitles البعبع المخيف جداً قد حوصر وقرر الهرب خوفاً
    Tek ihtiyacımız olan şey sevilmekken sonunda birisi "seni seviyorum" dediğinde insanlar neden korkar ki? Open Subtitles ولكن يُصرح الشخص بهذا الحب تبدأ الناس الجري خوفاً
    Risk almaktan en çok korkan ve bu konuda en hassas olan insanların değişime de en az açık olan insanlar olduğunu düşünebilirsiniz. TED وقد تظن أن الناس الأكثر خوفاً من المخاطرات هم الناس الأقل انفتاحاً نحو التغيير،
    Sanırım o benden, benim ondan korktuğumdan daha çok korktu. Open Subtitles أعتقد هو يُدرَكُ بأنّه أكثرُ خوفاً منّي مِنْ أَنا منه.
    Birbirimize yakınlaştıkça o kadar mutlu hissettim ki seni kaybetmekten daha çok korktum. Open Subtitles وكلما اقتربنا أكثر أصبحت أكثر سعادة وأصبحت أكثر خوفاً
    Basil kendi hisleriyle biraz daha korkusuz olmalı belki de. Open Subtitles ينبغي على "بازل" أن يكون أكثر خوفاً على مشاعره الخاصة
    -Çoğumuz. Bir de sanırım anneler, çocuklarını eski oyun aletleriyle oynatmaya korkuyor. Open Subtitles أغلبنا، وأعتقد أنّ الأمهات أكثر خوفاً من تدعن أطفالهن يلعبون على معدات اللعب القديمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more