Öfkelerini hissedebiliyor musunuz, korkularını, nefretlerini ülkelerinde olup bitenden dolayı hissettikleri? Düşünsenize, | TED | أتستطيعوا أن تحسوا بغضبهم , خوفهم , غضيهم الشديد مما حدث فى بلدهم ؟ أيمكنكم أن تتخيلوا |
Sahiplerim en sonunda korkularını kabul ediyor Proteus'tan korktuklarını. | Open Subtitles | الرجال الذين يَمتلكونَني أخيراً يُدخلُ خوفَهم منّي خوفهم من بروتيس |
Çünkü birçok genç bay ve bayan korkuları tarafından felç edilmiş durumdalar. | Open Subtitles | لأنّ الكثير من الشباب والشابات اليوم مشلولون تماما بواسطة خوفهم |
Sanat tesislerimizde, ...onlara korku saklama tekniklerini öğretmek için engel parkuru kullanırız. | Open Subtitles | في منشآتنا الحديثة والمتطورة نستخدم صف عوائق لنعلمهم تقنيات التغلب على خوفهم |
korktukları halk değildi, bir nevi entelektüeller, politikayla ilgili insanlar değil, gerçek işçilerdi ve onlara gına gelmişti artık. | Open Subtitles | لم يكن خوفهم من الشعب لم تكن مخاوفهم من المفكرين أو ممن ينخرطون بالسياسية |
Böyle büyük şeyler vermeleri bizden gitgide daha çok korktuklarını gösteriyor. | Open Subtitles | وأن يعرضوه بالصوت يشير إلى أن خوفهم منا لا يمكن وصفه |
Senden çok terörden korkuyorlar. | Open Subtitles | انهم خائفون من الارهاب أكثر من خوفهم منك |
Psikoloji profesörlerimden biri, bana insanların korkularının üstesinden gelmek için hikâyeler anlattığını söylemişti. | Open Subtitles | واحد من اساتذتي النفسيين قال لي ان الناس تقول قصص للتغلب على خوفهم |
Ve bu gerçekleştiğinde korkularını kullanacağız ve onları projelerini durdurmaya zorlayacağız. | Open Subtitles | و عندما يحدث هذا اننا سوف نستغل خوفهم و نجبرهم على ايقاف التطور العمراني |
İnsanlar kendi aralarında ölüm ve acıdan korkularını konuşurlarmış ama sonsuz hayattan bahseden yokmuş. | Open Subtitles | وتحدث البشر فيما بينهم عن خوفهم من الموت والألم، ولكن لم يتحدثوا قط عن بشائر الحياة الخالدة |
bazıları da korkularını saklamak için aptal bir maske geçirirler yüzlerine. | Open Subtitles | و آخرون يرسمون ابتسامة سخيفة لإخفاء خوفهم |
..ve Onların elinde sadece kelimeleri, korkuları ...ve ikiyüzlü annemden aldıkları utanç verici fotoğraflar olacak. | Open Subtitles | و كل ما سوف يملكونه هو كلماتهم و خوفهم و أي صور محرجه لي أمكنهم الحصول عليها من أمي ذات الوجهين |
korkuları kanlarında yüksek orandaki stres hormonlarından kaynaklanır. Bu bir ölüm kalım meselesidir. | Open Subtitles | و خوفهم نابع من المستويات المرتفعة لهرمونات الإجهاد في دمائهم. |
Huronlar bu korku sayesinde güç kazandığında, Fransızlarla yeni ticaret şartları belirleyeceğiz. | Open Subtitles | حين يكون الـ هيرون أقوى من خوفهم سنعمل شروطاً جديدة للتجارة مع الفرنسيين |
Bence ölümden korktukları için. | Open Subtitles | أعتقد أن السبب هو خوفهم من الموت |
ancak onlar timsahlardan korktuklarından daha fazla Kali'den korkuyorlar. | Open Subtitles | لكن خوفهم من كالي أكبر من خوفهم من التماسيح |
Aslında, çok ama çok fakir toplumlarda anket yapsanız en büyük korkularının şiddet olduğunu size söyleyeceklerdir. | TED | في الواقع، عندما تتفقد المجتمعات الفقيرة جدا جدا، السكان سيقولون لك إن خوفهم الأعظم هو العنف |
Çok yanılıyorsunuz! Onların korkusu ve büyüsü idi. | Open Subtitles | انت مخطئ تماما لقد كان مصدر خوفهم و خرافة حياتهم و سحرهم |
Çünkü biliyor ki eğer insanlar öteki taraftan korkmayı bırakırlarsa bu durum müşterilerinin çoğunu kaybetmesine neden olacak. | Open Subtitles | لأنها تعلم أنها ستخسر كثيراً من زبائنها إذا ما فقد الناس خوفهم مما هو قادم |
Ve korkmakta da haklıydılar çünkü öğrenecek bir evren dolusu insan vardı. | Open Subtitles | و كانوا محقين في خوفهم يوجد كون كامل لا نعرف عنه ماذ فعلوا به |
korkularına değil, saygılarına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا لست بحاجة إلى خوفهم ولكن بحاجة لاحترامهم |
Ve zayıflıkları ve korkularından dolayı, o gücü yok etmek istiyorlar. | Open Subtitles | و بدافع من ضعفهم و خوفهم يريدون تحطيمه |