"خيارين" - Translation from Arabic to Turkish

• seçenek
• iki seçeneğin
• seçim
• seçeneğimiz
• seçeneğiniz
• seçeneğim
• seçeneği
• seçenekten
• seçenekleri
• tercih
• seçenekle

Bunu yapmak istemezlerse diye, farklı bir kaç seçenek daha hazırladım.
في حالة هم لا يردون فعل ذلك أنا قد جهزت خيارين

İspanyol istilacılar Kuzey Amerika'ya ulaştığında, iki seçenek vardı: Ya savaşıp karşı koymak, ya da kaçıp uzaklaşmak.
فعندما جاء المستعمرون الى شمال امريكا كان لدى القبائل المحلية خيارين .. اما ام يهاجموا المستعمرون او يرحلوا

Dinle evlat, iki seçeneğin var.
انصت يا بنيّ، أمامك خيارين لا ثالث لهما إمّا شرب ماء هذا النهر اللعين

İki seçeneğin var: Ya kapıdan çıkar gidersin ya da seni çalışan sağlığı bölümüne gönderirim, bir kaba işersin.
لديك خيارين , بأمكانك الخروج من هذا الباب حالاً او ان ارسلك الى مسؤل صحه الموظفين وسوف تضطر الى البول في كأس

Her iki alternatifi kapsamlı bilgilerle yan yana getirsek bile seçim yine de zor olabilir.
وحتى بأخذ خيارين جنبًا إلى جنب بمعلوماتهما الكاملة، فإن الخيار من الممكن أن يبقى صعبًا.

Ama vazgeçmek gibi bir şansımız olmadığı için toplamda iki seçeneğimiz var.
لكن بالنظر إلى حالتنا فذلك ليس بخيارٍ هذا يتركنا مع خيارين شاملين

Ama düşündüğünüz zaman, gelecekte daha az materyalin bulunduğu dünya içinde, iki seçeneğiniz vardır.
فكر في الأمر .. إن كنت تريد أن تعيش في عالم في المستقبل بحيث يوجد فيه سلع أقل وأفضل فأنت أمام خيارين

İki seçeneğim olduğunu söyledin, F almak ya da uzaklaştırılmak.
،لقد قُلتَ بأن كان لدي خيارين .إما الرسوب أو الإيقاف

Elimizdeki iki seçenek bu. Ben kendim hangi gelecekte yaşamak istiyorum biliyorum.
تلك هي خيارين لدينا. أنا أعرف المستقبل الذي أفضل العيش فيه.

Müşteriye iki seçenek verirseniz satış yapmanız daha muhtemel.
ستبيع السيارة على الأرجح إذا أعطيته خيارين.

Birinin seni aldattığını bilmek istiyorsan, ona akşam yemeğinde iki seçenek sun.
اذا أردتِ أن تعرفي إن كان الرجل يخونك، اعرضي عليه خيارين على العشاء

O anda önümde iki seçenek vardı ya vazgeçecektim ya da tamamıyla yeni bir hayat başlayacaktım.
فى هذه اللحظه هناك خيارين لى الإستسلام أو بدء حياه جديده من البدايه

Gördüğüm kadarıyla iki seçeneğin var.
الآن الطريقة التي أرى أنها هي هذا لديك خيارين‎.

Eğer insanların düşüncelerini bu kadar takıyorsan, iki seçeneğin var.
حسناً ، إن كنتِ تكترثين برأي الناس .. بهذا القدر .. فأمامكِ خيارين

İki seçeneğin var.
في الصحّة و نوعيّة الحياة في متناول اليد. لدَيْك خيارين:

Böyle birşey olduğunda iki seçim şansınız vardır arkadaşım..
وعندمت يحصل ذلك فهذا يعني انه امامك خيارين ، ايها الصديق

Bayanlar ve baylar, şu anda bir seçim yapmalısınız- yaşam ya da ölüm.
سيداتي سادتي أمامكم خيارين الحياه أو الموت

Ve bu görsel yankesicilik krizinin getirdiği çatışmalarla yüzleşmede gerçekten sadece iki seçeneğimiz var.
وكان لدينا فعلياً خيارين للتعامل مع الأزمات التي كان سيجلبها السطو البصري.

Ben bir yayayım ama kanun genellikle kanunlar teknolojiden... ... bir yada iki nesil geride kalır, eğer onun kaldırımlara uygun olmadığını söylüyorsak,iki tane seçeneğimiz var.
أنا ماشي. ولكن القانون ابطأ من التقنية بجيل أو جيلين، وحين يقال لنا ألا مكان لنا على الرصيف، فسيكون لدينا خيارين.

özellikle de iki seçeneğiniz varsa; kahverengi ya da açık renk vardı. Yani bu dersi erken yaşta öğrendim.
خاصة ان كنت املك خيارين .. البني .. و السادة وقد تعلمت هذه الدروس منذ صغري

Şimdi de, kocasını seven ve düşünen bir eş olarak iki seçeneğim var.
،والآن، لأثبت لك أنني زوجة حنونة ومحبّة لديّ خيارين

Pekâlâ, dinleyin beni. Sadece iki seçeneği var, kaçmak ya da yanmak.
حسنا، إستمعوا لي إنه لديه فقط خيارين الآن، الهرب أو الحرق

Her zaman bir seçeneğin vardır. İki kötü seçenekten biri olsa bile.
لديك خيار دومًا، حتى لو كان بين خيارين سيئين.

Yardımı olur belki ben genelde seçenekleri ikiye indiririm ve içlerinden birisini seçerim.
اتعلم . إذا كلامي سيساعد عادة أقلص خياراتي الى خيارين

Eğer seçmek zorunda olsaydın, bir aktris olmayı mı, yoksa... insancıl biri olmayı mı tercih ederdin?
إذا كان أمامك خيارين أن تكونين فنانة أو إنسانية؟

Karanlık bir günde oldukça az bir ışıkla iki seçenekle karşılacaksın.
"في يوم مُظلم بهِ ضياء خافت، ستواجهي خيارين داخل غرفة صغيرة"