"خيبة أمل كبيرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • büyük hayal kırıklığı
        
    • büyük bir hayal kırıklığı
        
    • hayal kırıklığına
        
    • bir hayal kırıklığısın
        
    Ben için en büyük hayal kırıklığı bu, hayatının her bölümünü sınıflandırdığı şeylerin baştan aşağıya bir kenara konması anlamına geliyordu. Open Subtitles ,خيبة أمل كبيرة لبن وهذا لا بد أن يكون الخلاصة, التي حصل .عليها بعد تصنيف أجزاء كثيرة من حياته
    Annem aleyhimde şahitlik yaptığından beri yaşadığım en büyük hayal kırıklığı oldu bu. Open Subtitles E 'بي ש خيبة أمل كبيرة منذ والدتي أعطت الدولة الأدلة ضدي.
    Çok büyük bir hayal kırıklığı olur, o kesin. Open Subtitles شئ مرقع جميل ، خيبة أمل كبيرة لا يمكننى أن أخبرك
    Ve bana sürekli ne kadar büyük bir hayal kırıklığı olduğumu hatırlatırdı. Open Subtitles وذكّرَتني كم كنتُ خيبة أمل كبيرة لها
    Büyük hayal kırıklığına uğradım, sizin için de öyle olduğuna eminim. Open Subtitles كانت خيبة أمل كبيرة بالنسبة إلي كما كانت بالنسبة إليك بالتأكيد
    Bunun yerine inanılmaz bir hayal kırıklığısın. Open Subtitles بدلًا من ذلك, أنت خيبة أمل كبيرة بالنسبة لي
    Paranız olmadığı hakikati ve Bud ile benim sizin için büyük hayal kırıklığı olmamız. Open Subtitles حقيقة أنكِ ليس معكِ مال ،(وأنني أنا و (بد خيبة أمل كبيرة بالنسبة لكِ
    Sonrası büyük hayal kırıklığı. Open Subtitles ومن ثمّ تجدين خيبة أمل كبيرة.
    Bears genelde grubun ortalarında kalan bir takım -- birlikteki en hırslı futbol eyaletlerinden birinin büyük bir hayal kırıklığı. TED وكان ينتهي فريق "بيرز" غالبًا في منتصف المجموعة -- خيبة أمل كبيرة في واحد من أكثر فرق ولايات كرة القدم تحمسًا في الإتحاد.
    büyük bir hayal kırıklığı olmuştu. Open Subtitles لقد كانت خيبة أمل كبيرة
    Ve bu Kovat Ve Buccaneers için büyük bir hayal kırıklığı. Open Subtitles وهذه خيبة أمل كبيرة لـ(كوفات) وفريق "القراصنة"
    Bu çok büyük bir hayal kırıklığı. Open Subtitles هذه خيبة أمل كبيرة.
    Bu bizim için büyük bir hayal kırıklığı. Open Subtitles إنها خيبة أمل كبيرة.
    Bu yüzden, doğal afetlerde evlerini kaybeden, bir çok insan olmasına rağmen, toplum için çalışmıyor olmamızdan ötürü hayal kırıklığına uğramıştım. TED لقد كان ذلك خيبة أمل كبيرة لنا لاننا لم نكن نعمل للمجتمع على الرغم من أن هناك الكثير من الناس الذين فقدوا منازلهم جراء الكوارث الطبيعية.
    Senin yerinde olsam, Diego, kendimi hayal kırıklığına hazırlardım. Open Subtitles "أتعلم . لو كنت في مكانك يا "دييغو فسوف أحضر نفسي لتقبل خيبة أمل كبيرة
    Ninen şu anda burada olsa çok kötü hayal kırıklığına uğrardı. Open Subtitles ستصيب جدتك خيبة أمل كبيرة الآن
    Demişti ki," Homer, sen büyük bir hayal kırıklığısın." Open Subtitles قالت: "(هومر)، أنت خيبة أمل كبيرة"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more