Çünkü dün oğlumu hayal kırıklığına uğrattım. Tüm paramı içkiye harcadım. | Open Subtitles | لأني خيبت أمل ولدي البارحة وانفقت كل اموالي على الخمرة |
Bana güvenen onca insanı hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | لقد خيبت أمل الكثير من الناس الذين وضعوا ثـقـتهم بي |
Bugün herkesi hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | خيبت أمل ما يكفي من الناس اليوم لا شيء يُجبرنا على فعله |
Bayan Eisenhower'ı hayal kırıklığına uğrattın. Amerikan halkını hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | خيبت أمل سيدة"ايزنهور" خيبت أمل الشعب الامريكي |
Ağabeyini hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | لقد خيبت أمل أخيك |
Babanı hayal kırıklığına uğrattın Lex. | Open Subtitles | خيبت أمل أباك "ليكس" |
Eşimi birçok kez hayal kırıklığına uğrattım, bunu bir kez daha yapamam. | Open Subtitles | خيبت أمل زوجتي عدة مرات لدرجة أني غير قادر على القيام بذلك مرة أخرى |
Ama en kötüsü de, önem verdiğim birini hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | لكن الأسوء, خيبت أمل شخص اهتم به |
Bir sürü insanı hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | لقد خيبت أمل العديد |