"خيرٌ" - Translation from Arabic to Turkish

• iyisi
• iyilik
• iyidir
• Ne mutlu

Bir şeyler ye en iyisi. Kılıcı çıkartacaksan güçlü olmalısın.
خيرٌ لك أنْ تأكل، ستحتاج قوّتك إنْ أردتَ انتزاع السيف

Ve zamanı gelince, aynısını senin de bana yapman en iyisi olur.
وحينما يحين الوقت، خيرٌ لك أن تفعل المثل لي

Hayatım boyunca iyilik ve güzellik bana yardım edecek ve korkmamalıyım.
إنما خيرٌ ورحمة يتبعانني كل أيام حياتي وأسكن في بيت إلى مدى الأيام

Kalbinde iyilik taşıdığın sürece, seni asla bırakmayacaktır.
إن كان هنالك خيرٌ في قلبك, فلن يتركك أبداً

İş sahibi bir Christopher, kamu güvenliği için hüküm giymiş bir kişiden daha iyidir.
كريستوفر موظف خيرٌ من كريستوفر محكوم عليه

Bugünün tavuğu, yarınki kazdan iyidir?
نستطيع تطبيقه في حيواتنا الخاصة ؟ طير واحد في اليد خيرٌ من اثنان بالشجرة ؟

Ne mutlu onlara Yani doğru şeyi yapmak senin için önemli değil, öyle mi?
خيرٌ لهم - إذن، ألا يَهمُكِ ما إن كان ما يفعلونه خيراً؟

Yollarını kapatmamak en iyisi olacak.
خيرٌ لنا أن نبتعد عن طريقهم إذن

En iyisi bunu dile getirmemek.
خيرٌ أنْ يبقى الأمر طيّ الكتمان

- En iyisi gidelim.
خيرٌ لنا أنْ نذهب

Gerçekten ikimiz için en iyisi budur.
إنه حقاً خيرٌ لكلينا.

Daha iyisi.
بل خيرٌ من ذلك .

Bunu yapmak zorunda değilsin. İçinde iyilik var.
لستَ مضطرّاً لفعل هذا فهناك خيرٌ بداخلك

Ona iyilik gelmeyecekse ondan intikam alma.
لاتنتقم منه، مالم يكن في ذلك خيرٌ له.

Hiç de değil! İçinde hâlâ iyilik var.
ما يزال خيرٌ في داخلك

Ama içimde iyilik var.
-لكنْ هناك خيرٌ بداخلي

Hiç bir iyilik...
"خيرٌ تِعمل..."

Hem karın içinde ölmekten iyidir.
وكما تعلم ، إنّها ميتة خيرٌ من الموت على الثلج

Onunla olup onun yanında savaşmak, senin yanında olmaktan iyidir.
خيرٌ لنا أن نؤازره ونناضل للبقاء عن أن نؤازرك.

Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir.
خيرٌ أن يكونَ معنا ديكاً اليوم، من بيضةٍ غداً.

Ne mutlu.
خيرٌ لك ..