"دائري" - Translation from Arabic to Turkish

    • yuvarlak
        
    • dairesel
        
    • daire
        
    • halka
        
    • çember
        
    • çemberi
        
    • etrafında
        
    • kalkar
        
    • döngüsel
        
    Küçükken yuvarlak bir yüzüm olduğundan melek olduğumu sanırdım cidden. Open Subtitles عندما كنت صغيرة كنت اعتقد انني ملاك لان وجهي دائري
    İlk başta kurşun kalemler el yapımıydı, yuvarlak yapılıyorlardı. TED في البداية عندما كانت تصنع الأقلام يدويًا، كانت تصنع بمقطع دائري.
    Ya küçük bir sapı olan kubbeli düğmeler var ya da çerçevesi olan veya olmayan yuvarlak benzeri çeşit var, ya iki delikliler ya da dört. TED الزر إما يكون مقببًا بساق صغيرة، أو فقط دائري بإطار أو بدون، بفتحتان أو أربعة.
    Bir milyar millik bir mesafede Dünya yörüngesinde yaşanacaklar: dairesel yerine eliptik hale gelecek. TED وإذا اقتربت على بعد بليون ميل منا ، ما سيحدث لمدار الأرض كالتي سيصبح مدار الأرض بيضويا بدلا من دائري.
    Ayrıca bir daire içindeki hareketin, hareket ve sabitlik anlamına gelebileceğini düşünebilirsiniz, tıpkı evren gibi, çoğu yerde görebileceğiniz bir şey. TED تستطيع أن تتخيل أيضًا أن الحركية في شكل دائري قد تعني الحركة والسكون، مثل الكون، ما تراه في العديد من الأماكن
    Belki insanla ilgili olan her şeye tepki veriyor, veya canlı olan veya yuvarlak olan her şeye. TED ربما يستجيب لأي شيء بشريّ أو أي كائن حيّ أو أي شيء دائري.
    yuvarlak bir silikon tel olan bir halka rezonatörü kimyasal parmak izini arttıran bir ışık tutucudur. TED ثمة جهاز رنّان دوّار، وهو عبارة عن سلك دائري من السليكون، هو صائدٌ للضوء على نحوٍ يُحسّن البصمة الكيميائية.
    Bunlar hep böyle yuvarlak olacak çünkü bir yerden başka bir yere gitmek için bir sürü araba, uçak, tramvay, otobüs ve metro olacak. Open Subtitles دائما سيكون دائري وعلى ما يرام لأنه سيكون هناك طائرات و سيارات و الترام و الترولي و الميترو
    Bazen bir el testeresi, bazen yuvarlak testere kullanıyor. Open Subtitles ـ في بعض الأحيان يستخدم منشار دائري وفي أحيانٍ أخرى منشار يدوي
    Başlarken her oyuncu kendi için yuvarlak çizmeli. Open Subtitles ‫بدايةً يجب على كل لاعب ان يحرك المؤشر فوق ‫اللوح بشكل دائري
    Bir adet 5000 mililitrelik yuvarlak dipli kaynatma şişesi. Open Subtitles قارورة سعة 50000 مليليتر ذات قاع دائري للغلي,
    Duvar kavisli gibi. Belki yuvarlak bir binadır. Open Subtitles يبدو أن الجدران منحنية ربما المبنى دائري
    Frizbi, insanların birbirlerine fırlattıkları plastik bir yuvarlak disktir. Open Subtitles وذلك قرص بلاستيكي دائري يلقي به الناس بعضهم بعضاً
    Onlar için daha az doğrusal ve daha dairesel. TED فهو ليس بالأمر الخطّي المباشر، بل هو دائري ومُفرغ.
    Bu yıldızların muazzam kütlesi bütün yıldızları gökadanın içinde dairesel yörüngelerde tutar. TED وهذا الكم الهائل من الكتلة لكل هذه النجوم يبقي النجوم في مدار دائري في المجرة.
    Ayrıca kolunda tuhaf bir dairesel güneş yanığı vardı. Open Subtitles كان متهيجاً وكان هناك خط سمرة دائري غريب على ذراعه
    Üçgeni yarım bir kare olarak düşünürsek, yarım daire de tam dairenin yarısıdır. TED فقط لأن المثلث يبدو كنصف مربع، والشكل النصف دائري هو نصف دائرة.
    Benim ortasına sarı renkli yarım çember bir disk çizdiğim bir alan. TED كان حول المكان الذي أضع فيه قرص أصفر نصف دائري.
    100 metre mesafede polis çemberi var. Open Subtitles الضباط يحاصرونهما بشكل دائري على بعد 100 ياردة
    "Sonra havuzun etrafında döneceksiniz." Open Subtitles وبعدها سوف تقومين بالركوب بشكل دائري حول الحوض.
    Dal sarkar kartal kalkar. Open Subtitles "الصوت الجيد يُعزز عندما يكون الفم دائري"
    Bu kesinlikle doğrusal bir ekonomi değil, fakat döngüsel. TED هو ليس نظام متسلسل على الاطلاق، لكنه دائري.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more