"دائمآ" - Translation from Arabic to Turkish

• Her zaman
• sürekli
• daima
• Herzaman
• hep keyiflendiriyor

Hey yeni adam..sana bişey söyIiyim, NOS Her zaman en önemIi şey değiIdir
أيها الأحمق دعني أقول لك شيئآ : قوة الحصان دائمآ تهزم السيارات المستوردة

Bu kadar yakışıklı bir şekilde gülebilecek bir çocuk... Her zaman duygusuzdu.
الطفل الذي يمكن أن يبتسم بشكل رائع جدا كان قليل التعبير دائمآ

Siz, Her zaman onun krallıktaki en anlayışlı adam olduğunu söylerdiniz ve o giderek bunu kanıtladı.
أنك تقول دائمآ انه أحكم رجل فى المملكة. وبذهابه, أثبت ذلك.

Ama çok fazla içiyordu. Günde 60 sigara. sürekli öksürüyordu.
لكنها كانت تدخن باسراف,60 سيجارة فى اليوم وكانت تسعل دائمآ

Artık seni daha iyi tanıdığıma göre. Bununla sürekli karşılaşıyorum.
اننى هكذا دائمآ الليلة السابقة قابلت رجلآ000

Onu daima özleyeceksin, ama sana öğrettiklerini hatırlarsan o hep seninle birlikte olacak..
أنت ستفتقدها دائمآ لكنها ستكون دائمآ معك لو تذكرت ما علمتك اياه

Ölen kardeşinin fotoğrafını daima göğüs cebinde taşıyan Küçük Sezar...
القيصر الصغير الذى دائمآ ما أبقى صورة أخيه الميت فى جيبه

Pekala. Eldeki imkanları kullanalım... Herzaman ki gibi yapalım.
حسنآ.نحن ذاهبون فقط الى المهمه مثلما نفعل دائمآ

Senin babanı işte bu yüzden seviyorum, Zeph. Beni hep keyiflendiriyor.
هذا ما أحبه في والدك يا (زيف)0 هو دائمآ يأخذ الأمور ببساطة

Ben Her zaman, sizin burayı bu şekilde tasarladığınıza inanacağım, ya da inanmayı seçeceğim.
سأعتقد دائمآ, او سأختار الآعتقاد أنك خططتها لينتهى الآمر على ذلك النحو.

Annen Her zaman istediğin şeyi yapabileceğini söylerdi.
امك تقول دائمآ ان بإمكانك فعل اي شيء تريده

- Eğer Her zaman burada -- - Eğer burada ne ?
وهذا ماكنت تراه انت دائمآ انا كنت ارى هذا؟

Her zaman onun için fazladan bir tane bilet alırım. Bu insanlar taş kalpli domuzlar.
آخذ دائمآ تذكرة أضافية لة أنهم يخلون من كل شعور

Çünkü Her zaman bir Zorro olmalı .
جدك سيأتى ذكره لأنه دائمآ .. دائماً يجب أن يكون هناك زورو

lşte siz lanet olasıları Her zaman geç kalırsınız.
رأيت كيف كان التوصيل اللعين دائمآ متأخرآ انهض الأن

centaurilerle sürekli bir savaş yoktu.
لم يكن هناك دائمآ حرب مع الآخرين لكن فى هذا الوقت من عمرى هذا كل ما عرفته

sürekli yorgun ve artık benimle hiç ilgilenmiyor.
انه متعب دائمآ وليس مهتم بى مطلقآ

- Ciddiyim. Sana sürekli çiçek yolluyorlar.
اتكلم بجدية, انت دائمآ تحصلي على الزهور

Kötü adamlar, iyilerden daima fazladır Mikey.
سيكون هناك دائمآ رجال سيئيين أكثر من الجيدين يا مايكى

Demek ki... kayıp insanlar vardır... onlar daima kaybolur.
أتعرفين... هناك هؤلاء الناس... الذين يكونوا ضائعون دائمآ.

Stephen olduğu sürece, o Herzaman bir numara olacak.
مادام إنها مازالت من كلية ستيفين، فإنها ستكون دائمآ رقم واحد.