"دائماً ان" - Translation from Arabic to Turkish

    • her zaman
        
    • Hep
        
    • olduğunu
        
    her zaman öyle olmasını istiyordum. Open Subtitles تلك الحياة التي أرادَت دائماً ان تكُونَ.
    Bu da benim ailemin lâneti, işte bu yüzden kutuyu her zaman biz taşırız. Open Subtitles . اترين , هذه هيا لعنة عائلتي . لهذا يجب علي دائماً ان اعتني بالصندوق
    Çünkü ben her zaman bu gemiden ayrılmanı ve karada insanlar için piyano çalmanı istedim ve güzel bir kadınla evlenip, çocuklarının olmasını ve yaşamdaki tüm bu şeyler erişilmez değildirler ama çaba göstermeye değerler. Open Subtitles لأني أردتُك دائماً ان تتَرْك هذه السفينةِ وتعزف للناسِ على الأرضِ وأن تتزوج إمراة جميلة وتنجب أطفالاً
    Bu çok komik. Ben Hep sizin gibi olmak isterdim. Open Subtitles هذا مضحك لقد أردتُ دائماً ان أكون مثلكم يا رفاق
    Hep söylemişimdir, bu ülkenin iyi bir zaman aletine ihtiyacı var. Open Subtitles لقد كنت ااكد دائماً ان هذه الامة تحتاج إلى ساعة جديدة يمكن الأعتماد عليها
    Son altı yıldır bunu yapıyor olduğumdan, hiçbir zaman oyunculuğun birçok şey demek olduğunu unutmuyorum. TED وعلى مدى الست سنوات الماضية، يتم تذكيري دائماً ان التمثيل هو أمور كثيرة.
    Her istediğine her zaman güvenemezsin. Open Subtitles لا يمكنك دائماً ان تثقى فى الناس الذين تريدى ان تثقى بهم
    her zaman sevgiline bir şeyler alabilirsin. Open Subtitles حسناً بستطاعتك دائماً ان تشتري لصديقتك شيء ما
    her zaman uzun bir araba yolculuğuna çıkmak istedin değil mi? Open Subtitles لقد أردتي دائماً ان تسافري بسياره لمده طويله
    her zaman ne yaptığımı, kimle beraber olduğumu bilmek istiyor. Open Subtitles تريد دائماً ان تعرف .. مع من انا ذاهبه ، ومن يرافقني
    her zaman B planı olması güzel değil mi? Open Subtitles نعم, حسناً, من الجيد دائماً ان نحصل على خطة دعم, اليس كذلك ؟
    Bir çok iyi teklif aldım... ama hayalim her zaman Duke Üniversitesi'nde oynamaktı. Open Subtitles لقد نلت الكثير من العروض الرائعة ولكنه كان حلمي دائماً ان العب في جامعة دوك
    Hayır, ama çocukların her zaman istedikleri yere gitmelerini isterim. Open Subtitles لا لكني وجدت دائماً ان الأطفال يذهبوا حيث يريدون
    Biliyorsun, her zaman benimle konuşmaya gelebilirsin, James. Open Subtitles انت تعرف بأنك يمكنك دائماً ان تتكلم معي , جيمس
    Eğer bu işi kazanma şansım olmazsa her zaman doğru seçimi yapıp yapmadığını düşüneceksin. Open Subtitles ان لم أحصل على فرصة استحقاق هذه الوظيفة ستتسائلين دائماً ان كنتي اتخذتي القرار الصواب
    her zaman aile işinde mi çalıştın? Open Subtitles هل أردت دائماً ان تعمل في مجال العمل العائلي
    Doktorlar bana Hep hamile kalma şansımın çok az olduğunu söylüyorlardı. Open Subtitles الاطباء يخبرونني دائماً ان فرصتي ضئيلة للحمل
    Silah kaçakçılığının ikinci kuralı paranızı almak için Hep kusursuz bir yol bulmak zorunda olmanızdır. Open Subtitles : القاعدة الثانية لتجارة السلاح تاكد دائماً ان لديك طريقة بسيطة للقبض
    Annem Hep akıllı bir doktorla iyi geçinmemi istemişti ama bir hareket daha yaparsan tetiği çekerim. Open Subtitles أمي ارادتني دائماً ان انسجم مع طبيب لطيف ولكن اذا قمت بحركه اخرى سأجذب الزناد
    Annem Hep akıllı bir doktorla iyi geçinmemi istemişti ama bir hareket daha yaparsan tetiği çekerim. Open Subtitles أمي ارادتني دائماً ان انسجم مع طبيب لطيف ولكن اذا قمت بحركه اخرى سأجذب الزناد
    Bence bu taze suçlar için. Bir de, sen Hep temiz bir yaşam için çalıştın. Open Subtitles أعتقد ان هذا من أجل الجرائم الجديدة بالأضافه أنك حاولت دائماً ان تعيش حياة نظيفة
    Dünyada herkes için mükemmel bir insan olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles لقد اعتقدت دائماً ان هناك شخص مثالى لكل شخص فى العالم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more