| O her zaman, devrim olduğunda Castro'nun Amerikan şirketlerini kovacağını söylerdi. | Open Subtitles | كان يقول دائما عندما تأتي الثورة كاسترو سيطرد كلّ الشركات الأمريكية |
| Ve her zaman ziyaret ettiğinde de burada hazırda olacak. | Open Subtitles | و سوف يكون الكثير منه هنا دائما عندما تأتي للزيارة |
| Renkler karıştığı zaman, adalet her zaman doğru olanı yapmaz. | Open Subtitles | العدالة لا تأخذ مجراها الصحيح دائما عندما يتعلق الامر بالعرق |
| Sen ne zaman kapıya gelsen o zaman soğuk başlıyor. | Open Subtitles | دائما عندما تجيء إلى الباب عندها يبدأ البرد |
| Eğer benden bir şey tutuyor zaman ı hep söyleyebilirim. | Open Subtitles | استطيع ان اقول دائما عندما كنت حفظ شيء من لي. |
| İnsanları kandırabilirsin ama Tanrı yalan söylediğini her zaman anlar. | Open Subtitles | يمكنك الكذب على الناس لكن الرب يعلم دائما عندما تكذب |
| her zaman ağlayan bebekler için durdururdum ve birbirini bıçaklayan adamlar için. | Open Subtitles | أنا دائما أوقفها دائما عندما يبكي الصغار أو عندما يطعن أحدهم الاخر! |
| Ve lütfen onlara her zaman gözlerimi kapattigimda ve Tanri'ya dua ettigimde annemi, babami ve kardeslerimi görmek için Tanri'ya yalvardigimi söyleyin. | Open Subtitles | وأرجوك أخبرهم أنني دائما عندما أغلق عيوني |
| Gözümün önünde olmadığın her zaman seni özlüyorum. | Open Subtitles | كما تعرفين أني أفتقدك دائما عندما تغيبين عن بصري |
| Hatalıysam her zaman özür dilerim. Huyum böyle. | Open Subtitles | أنا أعتذر دائما عندما اكون على خطاء إنها عادة بالنسبة لي. |
| her zaman ne diyeceğini ve ne zaman masaya vuracağını bilirdi. | Open Subtitles | كان يعرف دائما ما يقول وكان يعرف دائما عندما صفعة على الطاولة |
| Sen her zaman olacağı düşünüyorum Eğer zaman karşılıyordu kişi. | Open Subtitles | ونظن اننا سنكون نفس الاشخاص دائما عندما نتقابل |
| Evet, Bree her zaman bir şeyler pişirerek avunurdu ama pişirmek onu yarı yolda bıraktığında başka bir şeyle avunurdu. | Open Subtitles | نعم بري كانت ترتاح دائما عندما تخبز لكن عندما خذلها الخبز وجدت السلوى بأمر آخر |
| Bankada her zaman en kısa kuyruğa düşmem gibi. | Open Subtitles | مثلما يحصل لي دائما عندما أكون بأقصر دور في البنك |
| İşte bu yüzden, ne zaman silahımı doldursam, her zaman 1 tanesini boş bırakırım | Open Subtitles | لهذا السبب دائما عندما اعبئ المسدس احب ان اترك فوهة فارغة |
| her zaman dediğin gibi, "Bir taraf seçtiğinde o tarafa sadık değilsen o zaman kimsin sen?" | Open Subtitles | اذا كنتِ معِ ام لا؟ تقول دائما عندما تختار جبهة اذا لم تكن مخلصا لهذه الجبهة |
| ne zaman taksiye beklesen yağmur yağıveriyor. | Open Subtitles | إنها تمطر دائما عندما تحتاجي لسيارة أجرة |
| Bu adamları ne zaman görsem, mutlu bir şekilde içim pırpırlanıyor. | Open Subtitles | اشعر بالسعادة دائما عندما ارى هؤلاء الرجال |
| Tek bildiğim, sen ne zaman karışsan işler kötü gidiyor ve bu sefer de öyle oldu. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن كل شيء يذهب جانبا دائما عندما تكون أنت متورط |
| hep sarhoşken gelmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا آتى لرؤيتك دائما عندما أكون مخمورا |
| hep ellerim başımın üzerinde bağlı uyurum. | Open Subtitles | أنام جيدا دائما عندما تكون يدى مربوطة فوق راسى |