"داخل سيارة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir arabada
        
    • bir arabanın içinde
        
    • arabasının içinden
        
    • ın arabasında
        
    Sadece çok kıyak bir arabada, çok yakışıklı biriyle... birlikteydi. Open Subtitles لقد كانت مع شاب وسيم داخل سيارة قوية،
    - Göl kenarında, park edilmiş bir arabada, evet. Open Subtitles -اوه ، داخل سيارة مركونة بجانب البحيرة ؟
    Kimse bütün gününü bir arabanın içinde telefonsuz geçiremez. Open Subtitles لا أحد يمضي اليوم بأكمله داخل سيارة بدون هاتف
    Konuşmamızın üzerinden çok geçmeden yanan bir arabanın içinde ölü bulundu. Open Subtitles فبعد مدة غير طويلة من لقائنا به وجد صريعاً داخل سيارة محروقة
    - Veya sürgülü bir tüfek kullanıyor... ve kovanları daha sonra çıkarıyor veya arabasının içinden ateş ediyor. Open Subtitles ثم يقوم بإخراجها فيما بعد أو أنه يطلق النار من داخل سيارة
    Soldaki parmak izi Liam'ın arabasının içinden alınan. Open Subtitles البصمة على اليسار وُجدت في داخل سيارة (ليام)
    Stanton'ın arabasında reçetesiz ağrı kesicilerle dolu bir çanta vardı. Open Subtitles -لقد كانت هناك لفافة.. تحوي عقاراً مسكناً موصوف من قبل صيدلي.. داخل سيارة (ستانتون)،
    Yani bunu ilk yapışımız bir arabada olmamalı. Open Subtitles الأمر هو أن مرتنا الأولى داخل سيارة
    - Long Island City'de çalıntı bir arabada bulunmuş. Open Subtitles -عثر على جثته داخل سيارة مسروقة
    Bildiğin üzere siyah deriyle kaplı, güneşe bakan küçük bir arabanın içinde saatlerce mahsur kaldım. Open Subtitles كما تعلم, لقد كنت محبوس داخل سيارة صغيرة مع جلد اسود منشور فى اشعة الشمس الحارقة لساعات
    Sam paramparça bir arabanın içinde İstanbul'daki Amerikan Büyükelçiliği'ndeyiz. Open Subtitles (سام)، نحن في ساحة السفارة الأمريكية بـ(إسطنبول)... داخل سيارة مهشّمة.
    Bilgisayarını Ethan'ın arabasında buldum. Open Subtitles (إذاً, وجدت حاسوبكِ داخل سيارة (إيثان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more