| Yani maazallah, Tripp Darling herhangi birşeyin onu sarsmasına izin verir mi? | Open Subtitles | حاشا الله أنه على تريب دارلينغ أن يعترف بكونه متأثراً بأي شيء |
| Kefalet bedelinin belirlenmesini ve Bayan Darling'in kefaletini ödeyerek serbest bırakılmasını istiyoruz. | Open Subtitles | نطالب بتواضع بتحديد مبلغ للكفالة.. وأن تُحرّر اللسيّدة دارلينغ تحت تعهد منها. |
| Ehem. Karargahta görevli Yüzbaşı Darling misiniz? | Open Subtitles | هل أنت النقيب دارلينغ أحد أعوان الجنرال؟ |
| Endişelenme evlat, en ufak bir tereddüdün olursa, ben ve Yüzbaşı Darling'in hemen arkanda olduğumuzu hatırla. | Open Subtitles | لا تقلق, بنيّ إن تخاذلت في المعركة، فتذكر أن النقيب دارلينغ وأنا ورائكم. |
| Bak Nick, seninle gerçekten konuşmak isterim baban hakkında, Darlingler hakkında. | Open Subtitles | اسمعني يا نـك.. أحب أن أتحدث إليك بشأن أباك والـ دارلينغ |
| İşte tüm iyi işlerini yapman için Darling Ailesi hesabından 10 milyon dolar. | Open Subtitles | عشرة ملايين دولار من مؤسسة عائلة دارلينغ لك لتقوم بكل الأعمال الخيرية |
| Rahip Darling çocuğun kendinden olduğunu kabul etmediği sürece çocuğun Maple Grove'da yeri olamaz. | Open Subtitles | أعني ما دام أن الكاهن دارلينغ يرفض أن يعترف بالفتى على أنه ابنه فلا مكان له هنا في ميبل قروف |
| Bu yasadışı Bay Darling. Ruhsatta adınız yazılı. | Open Subtitles | إنها غير قانونية، سيد دارلينغ واسمك على الملكية |
| Yani Tripp Darling'in güvenilir avukatı olman ona güvenmek için yeterli olmuyor, öyle mi? | Open Subtitles | حسناً, كونك المستشار الموثوق لتيرب دارلينغ ليس له اي علاقة بالثقه , اليس كذلك؟ |
| Hey Bay Darling, sadece bunu bilmeniz gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | مرحبا , سيد دارلينغ فقط اعتقدت بأنك ترغب بمعرفة |
| Ama Darling aile ismi, Darling aile ismidir. | Open Subtitles | انه اسم العائلة دارلينغ مازال اسم عائلة دارلينغ |
| Bay Darling, bir saatten az bir süre içinde konuşmanız yapmanız gerekiyor. | Open Subtitles | سيد دارلينغ , لديك خطاب ستجريه في أقل من ساعة |
| Patrick Darling'in yardım toplantısına gelmeniz, Juliet ile barıştınız anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | هل يعني حضورك في حملة باتريك دارلينغ لجمع الأموال انكِ تصالحتِ مع جولييت ؟ |
| Ama babanız ikinci defa gelip benden aynı araştırmayı Tripp Darling için de yapmamı istediğinde bir başkası için çalıştığını anladım. | Open Subtitles | ولكن حينما أتى لي والدك مرة أخرى وطلب مني المثل بسبب الرعاية عن تريب دارلينغ.. |
| Ve işte Chiavennasca'nız, Bay Darling için. | Open Subtitles | وهذه الكيافانيسكا لأجل السيد دارلينغ مرحباً مرحباً |
| Tripp Darling için çalışmayı bırakıp benim için çalışacaktı. | Open Subtitles | كان سيتوقف عن العمل لدى الـ دارلينغ ويأتي للعمل لدي |
| Affedersin Nick, Tripp Darling seni telefonda acil bekliyor. | Open Subtitles | عذراً يا نـك، إن تريب دارلينغ يطلبك على الخط الأول |
| Darling Gayrimenkulleri-- 23 Ofis Kulesi 62 Apartman Dairesi, 10,000 Kiracı. | Open Subtitles | انماءات دارلينغ 23 برج للمكاتب إثنا وستون مبنى للشقق عشرة الاف ساكن |
| Karen Darling Mason hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | كارن دارلينغ ميسن اريد ان امضي بقية حياتي معك |
| Karen Darling, düğününde oraya çıkıp boşanmak istediğini söyleyemezsin. | Open Subtitles | كارن دارلينغ لن تخرجي الى هناك لتعلني طلاقك خلال زفافك |
| Tam da sana tüm dünyamız Darlingler oldu dedikten sonra, | Open Subtitles | بعد أن قلت لك بأن عالمنا كله أصبح دارلينغ |
| Darlinglerden biri ile ticari birlikteliğin yok mu? | Open Subtitles | بما أن لديكِ علاقة عمل بواحد من آل ( دارلينغ)، فـ(جيريمي دارلينغ) مستثمر.. |