H.M. çoğu huzurlu geçen bir hayattan sonra bir bakımevinde 82 yaşında vefat etti. | TED | توفي هـ. م. بعمر 82 سنة بعد حياة هادئة قضاها في دار الرعاية. |
Ailem beni bir bakımevinde bırakabilirmiş. | Open Subtitles | والديي كانوا بأمكانهم ان يتركوني في دار الرعاية, أ تعلمين |
huzurevinde çalışan biri size zarar verdi mi? | Open Subtitles | هل أحد من العاملين في دار الرعاية يؤلمك بأي طريقة؟ |
Hararetli tartışmanızın nedeni de yaşlı büyük annenizi bakım evine yatırmak üzerinedir. | Open Subtitles | وأنكما جرى بينكما شجاراَ كريهاَ بشأن أين وضعت جدتك في دار الرعاية |
13 yaşımdayken, koruyucu aileye yerleştirilmiştim. | Open Subtitles | عندما كنت بالثالثة عشر وضعوني في دار الرعاية |
Babacan Yuva'dan neler istediğinizi bizlere anlatmanızı istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن تخبرونا ماذا تودون أن تعرفوا من دار الرعاية الأبوية |
Bakımevi demek. | Open Subtitles | دار الرعاية إذاً؟ |
Bak, ben karısı bakımevinde olan evli bir erkeğim. | Open Subtitles | اسمعي، أنا رجل متزوج لدي زوجة في دار الرعاية. |
Altı yıl önce, bakımevinde gönüllü olarak çalışmaya başladı, ve tecrübe ettiği şey onun hayatını değiştirdi. | Open Subtitles | قبل 6 أعوام كان متطوعًا في دار الرعاية وما قام بتجربته هناك |
Hem bakımevinde benimle 7/24 ilgilenecekler. | Open Subtitles | ،وفي دار الرعاية ...سيهتمون بي طوال الوقت |
bakımevinde dokuz canlı bir hayvan var demek. | Open Subtitles | حيوان بسبعة أرواح في دار الرعاية |
Sabah huzurevinde vardiyam var. | Open Subtitles | لدي مناوبة في دار الرعاية في الصباح |
Fort Lauderdale'in dışında bir huzurevinde kalıyor. | Open Subtitles | ـ إنه في دار الرعاية خارج "فورت لاودردال". |
2009'da New Haven'da huzurevinde kaydı var. | Open Subtitles | سجلت في دار الرعاية لسنة 2009 |
En iyisi onu bir bakım evine yatırmak. | Open Subtitles | الأمر العملي سيكون... وضعه في دار الرعاية. |
- bakım evine alışmakta zorluk çekiyor. | Open Subtitles | لقد عانت من وقت عصيب في دار الرعاية |
Gitme vakti. bakım evine. | Open Subtitles | حان وقت الرحيل - إلى دار الرعاية - |
Eğer yine kaçarsan, seni tekrardan koruyucu aileye vermek zorunda kalabiliriz. | Open Subtitles | وإذا قمت بالهرب مجدداً،ربما سنعيدكِ إلى دار الرعاية. |
Kızını koruyucu aileye vermeyi zorunda kalabiliriz. | Open Subtitles | سوف يجب علينا اعتبار وضع ابنتك في دار الرعاية |
Babacan Yuva herhangi bir nedenle kapatılırsa tüm çocukları sizin ücretinizden kabul ederim. | Open Subtitles | ان كانت دار الرعاية مغلقة لسبب اخر سآخذ جميع الاولاد بسعر معقول |
Bakımevi demek? | Open Subtitles | دار الرعاية إذاً؟ |
Kalçasını tamir ettiler ama tekrar huzur evine dönmesi mümkün değildi, bu nedenle onu bakımevine yerleştirdiler. | TED | هناك عالجوها. لم تستطع أبدا العودة إلى دار الرعاية. فوضعوها في وحدة خاصة لعلاج المسنين. |
Dikkat, huzurevi çalışanları huzurevi sakinlerine duyuru yapmak üzereyiz. | Open Subtitles | انتباه ، موظفو دار الرعاية نحن على وشك ان نقوم باعلان للمقيمين |
Kabul etmesi zordu ama huzurevindeki çalışanlar yaşlı insanlara bakma konusunda bizim bilmediğimiz birçok şey biliyorlardı. | Open Subtitles | وكان من الصعب الاعتراف بذلك ولكن العاملين في دار الرعاية يعلمون الكثير من الحيل للاعتناء بكبار السن لم نكن نعلمها |