sinemaya video kamerasıyla girdim ve filmi çektim. | Open Subtitles | ما حدث هو أنّي قمت بأخذ آلة تصوير صغيرة إلى دار العرض وقمت بتسجيل الفيلم. |
Bir kamera alıp sinemaya, o filmi çekmeye gitmiştim. | Open Subtitles | ما حدث هو أنّي قمت بأخذ آلة تصوير صغيرة إلى دار العرض وقمت بتسجيل الفيلم. |
Sinemadan çıktık, arabaya binmek ve oradan ayrılmak için... | Open Subtitles | غادرنا دار العرض ونزلنا إلى ساحة انتظار السيارات |
Sinemadan sersemlemiş bir şekilde ve tamamen değişmiş bir insan olarak çıktım. | Open Subtitles | وخرجت من دار العرض مترنحاً من التأثر هذا الفيلم غيرني كإنسان |
Sadece doğru sinema salonunu seç. | Open Subtitles | اختر دار العرض المناسبة فحسب |
Sadece doğru sinema salonunu seç. | Open Subtitles | اختر دار العرض المناسبة فحسب |
Normalde, bir kızla buluştuğun zaman onu sinemaya, film izlemeye götürürsün ama biriyle kendini gerçekten rahat hissediyorsan. evde kalır ve Netflix izlersiniz. | Open Subtitles | ،عادة عندما تذهب في موعدّ مع فتاة تصّطحبها إلى دار العرض ،لتشاهدّوا فيلمًا لكن عندما .. |
Ya da sinemaya. | Open Subtitles | أو إلى دار العرض. |
Anna sinemaya gitti. | Open Subtitles | ذهبت "آنا" إلى دار العرض. |
Gerçekten hayal kırıklığına uğramış ve daha yeni görmüş olduğum şeyin ne berbat bir şey olduğuna hayret ederek Sinemadan çıkmıştım. | Open Subtitles | وفي الحقيقة خاب أملي كثيراً وخرجت من دار العرض آتساءل بحق الجحيم ما الذي شاهدته للتو |
Terliyim. Sinemadan eve kadar koştum. | Open Subtitles | أتصبب عرقاً لأنني عدت ركضاً من دار العرض. |