"داعر" - Translation from Arabic to Turkish

    • piç
        
    • Siktiğimin
        
    • Kahrolası
        
    • lanet
        
    • sürtük
        
    • herif
        
    • fahişe
        
    • orospu
        
    Vücudunun %48 i yağ ama, sıska bir piç gibi oturuyorsun karşımda. Open Subtitles مع هذه النسبة 48 بالمئة من الدهون في جسدك. و انت هزيل داعر
    Seni bencil piç! Open Subtitles ـ شخص واحد من عائلتي مثزعج ـ إنّك داعر أناني
    Ve beni, o Siktiğimin uçağıyla birleştirebilecek kim varsa öldürün. Open Subtitles وأقتل كل داعر يمكنه ربطي في موضوع تلك الطائرة
    Ne bok yediğini öğrendim, seni Kahrolası Kurbağa. - Bu yeterince iyi değil. Open Subtitles لقد كشفت بأنك شخصاً داعر مُنحط.
    Birden o lanet olası köpek balığı geldi... Böyle söyleyebilir miyim? Open Subtitles فجأه جاء قرش كبير داعر هل أستطيع ان اتلفظ بهذه الالفاظ ؟
    Malzemeni topla sürtük. Open Subtitles أتركــه، يا داعر.
    Dua etmek ister misin? Adi herif! Selam ufaklık. Open Subtitles هل تريدين ان تبدأي بالدعاء؟ داعر هل افتقدت رجلك العجوز؟
    Ben de bir içki daha ve yarağımın üzerinde bir fahişe istiyorum. Open Subtitles وأنا أرغب في شراب داعر آخر وعاهرة على قضيبي
    Ve eğer onun hoşluğuna saygın varsa ona yalan söylediğini, aldattığını, sik yalayan erkek bir orospu olduğunu söyle. Open Subtitles سوف تخبرها انك كاذب, مخادع داعر عاهر صغير اتسمعني ؟
    Pislikten de kötü. O tam bir piç. Open Subtitles إنَّهُ أكثر من أخرق إنَّهُ داعر
    "piç" yeni "Şerefsiz" kelimemiz. Open Subtitles داعر هي المصطلح الجديد لأخرق
    Artık var, piç kurusu. Open Subtitles انه كذلك الآن, يا داعر
    - O, Siktiğimin gizli bir gazetecisi. Open Subtitles صحفي جاسوس داعر ماذا؟
    Sen ise et sosunu Siktiğimin naylonu içinde getiriyorsun. Open Subtitles لقد قمتى بوضع الصلصه فى اناء داعر .
    Siktiğimin yoluna bakaana sen! Open Subtitles راقب الطريق يا داعر!
    lanet olası bir ganster gibi oraya gidip onun Kahrolası küçük kıçını havaya uçurmayı, yayındayken. Open Subtitles أمشي في هناك مثل a شقي داعر وضربة حماره الداعر الصغير بعيدا على التلفزيون.
    Serseme çeviren Kahrolası bir baş ağrısıyla uğraşıyorum. Open Subtitles أعاني من صداعٍ داعر يعمي
    Bu Bob Hope. O Kahrolası bir milli servet. Open Subtitles هو كنز وطني داعر.
    Bize tek verdikleri şey lanet olası bir madalya. Open Subtitles واخذت علي ذالك وسام داعر وهم لا يكترثوا بنا
    Özellikle de kirasını ödeyemeyen lanet olası bir alkolikten geliyorsa. Open Subtitles خاصة انها قادمة من مدمن كحولى داعر . لا يستطيع ختى ان يدفع ثمن الايجار
    Derdin ne seni ucube, lanet sürtük? Open Subtitles ماذا معك انت داعر.
    Bana söyledi. - Hmm. Geri ödeme vakti gelmişti sürtük. Open Subtitles لقد أخبرتنى,إن الثأر شىء داعر
    Göreceksin bela herif! Open Subtitles أنت ستحصل عليه، أنت قليلا داعر
    "Annen bir fahişe." "Baban serserinin teki." Open Subtitles إنّ والدتكَ بغية و والدكَ داعر ضعيف
    Yalan söylediğini, aldattığını sik yalayan erkek bir orospu itiraf etti. Open Subtitles لقد اعترف بأنه كاذب و مخادع داعر عاهر صغير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more