"داغ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Doug
        
    • Dag
        
    • Dug
        
    • Dawg
        
    Şey, Doug o soruyu sormazsa bunu bilemeyiz. Open Subtitles حسناً، إننا لن نعرف هذا مالم يقوم ، داغ ، بتفجير السؤال الذي بداخله
    Kesinlikle. Bu yüzden Doug'a yardım etmeye çalışıyorum. Open Subtitles بالتأكيد، وهذا هو سبب رغبتي الكبيرة في مساعدة، داغ
    - S.ktir. Doug PenhaII, DEA. TutukIusunuz. Open Subtitles داغ بينهل مكافحة المخدرات انتم مقبوض عليكم
    Bir dakika, senin Dag olduğunu ve de Dag'in kılığına girmiş bir uzaylı olmadığını nereden bileceğim? Open Subtitles انتظر لحظة. كيف يمكنني تعرف انك داغ وليس أجنبي يرتدي جلد داغ و على انها نوع من دعوى اللحم؟
    Dag ile Mia'nın ölümü ilgili yarın bir basın açıklaması yapacağım. Open Subtitles سأعقد مؤتمراً صحفي في الغد فيما يتعلق بقتل (داغ) وَ (ميا)
    Belki Dug ister. Ona sormak isteyebilirsin. Open Subtitles ولكن قد يرغب (داغ) في ذلك، ربما عليك أن تسأله
    Doug Penhall,Uyuşturucu Departmanı. Yakalandın! Open Subtitles داغ بينهل مكافحة المخدرات انتم مقبوض عليكم
    Farklı açılardan görülebilir. Ne kadar detaylara inebildiğimizi göstermek için ben Doug'dan topluluk arasından bir kişiyi seçip yakınlaştırmasını isteyeceğim. TED تستطيع أن تنظر من إطلالات مختلفة، لكن سأسأل داغ ليقرّب لفرد ضمن الحشد، لنبين لكم لا غير كمية التفاصيل التي يمكن أن ننشئها.
    Doug'un arabasından çıkan filamanı Concorde ampulleriyle karşılaştırdım. Open Subtitles " لقد فحصت السلك في سيارة " داغ " إذا مصباح عادي " كونكورد
    Bu da kazaya Doug'un sebep olduğunu gösteriyor. Open Subtitles مما يعني أن " داغ " تلقى الحادثة بكل إرتياح
    Doug ile olaydan sonra bir araya geldik. Open Subtitles أنا و " داغ " لم نجتمع معاً حتى بعد الحادثة
    Valerie'nin erkek arkadaşı Doug Stets, 19 Ağustos 2003'te acil ameliyat için... Open Subtitles " صديق " فالري " داغ ستيتس " ألحق بمستشفى " ديد " التذكاري في أغسطس 19 , 2003
    Ama orada sakatlanmadın değil mi Doug? Open Subtitles لكن ليس هكذا تعرضت للإصابة أليس كذلك " داغ " ؟
    Doug McClain döneminin en iyi sporcularındandı. Open Subtitles داغ ماكلين " كان أحد أفضل اللاعبين " في عصره
    Ama tekrar canlandırılana kadar dondurulmak Doug'ın isteğiydi. Open Subtitles لكنها كانت رغبة " داغ " بالتجميد حتى يتم إنعاشه مستقبلاً
    - Dag. Bu, Ellen. - Barbara. Open Subtitles داغ داي الين بابرا
    Dag Svensson bugün editör toplantısına geliyor. Open Subtitles سيظهر (داغ سفينسن) اليوم في الجلسة الافتتاحية
    Bazılarıyla Dag çoktan iletişime geçmişti. Open Subtitles تمّ الاتصال مع بعضهم بالفعل عن طريق (داغ)
    Lisbeth'in Dag ile Mia'yı öldürmediğini söylüyorum. Open Subtitles أفيدك بأنّ (ليزبيث) لم تقتل (داغ) وَ (ميا)
    Seks karşılığı bu kadınlara para ödediğinizi gazetecimiz Dag Svensson belgeleriyle ispatladı. Open Subtitles لدى الصحفي (داغ سفينسن) وثائق تثبت بأنّك دفعت لهنّ مقابل الجنس
    Tabii ama efendi, Dug'ı tek başına gönderdiğini öğrendiği an hiç birimiz o ikramları alamayacağız. Open Subtitles بلى، ولكن ما إن يكتشف السيد بأنك أرسلت (داغ) بمفرده، لن ينال أياً منا المكافأة
    Bay Fredricksen, Dug Kevin'i esir almak istediğini söylüyor. Open Subtitles سيد (فريدركسن)، قال (داغ) بأنه يريد أن يأخذ (كيفين) أسيراً
    Dawg ve Reuben neredeyse kafalarına birer tane yiyeceklerdi. Open Subtitles داغ " و " روبين " كادوا يشعرون " بصفعة أعلى رؤوسهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more