Yüksek miktarda kişisel harcamayla, ekstra adamlar ve kaynaklar ayarladım. | Open Subtitles | فقد دبرت أمر مزيد من الرجال، والموارد بتكلفة غالية للغاية |
-Konser Memphis'de, bu yüzden size bir araba da ayarladım. | Open Subtitles | نعم، عندى أرملة صديقة تقام الحفله فى ممفيس لقد دبرت سيارة لنقلك إلى هناك |
Er Maggio son zamanlarda kurnazca bir hırsızlık planladın mı? | Open Subtitles | " ماجيو الخاص " هل دبرت أي عملية سطو في الأونة الأخيرة ؟ |
Bu görüşmeyi sen ayarladın, değil mi? | Open Subtitles | انت من دبرت هذا الاجتماع ,اليس كذلك ؟ |
Beni kullandın. tuzak kurdun Greg. | Open Subtitles | جريج مكيدة، لى دبرت انت اصدقك لا انا لا، |
Lonnegan'ın adamları onu lokantada ayarlamış. Haydi. | Open Subtitles | دبرت لها جماعة لونيغان عملاً في المطعم هيا لنذهب |
Estelle benim için yarına bir sürü seçme ayarladı. | Open Subtitles | قصدت (أستيل) وقد دبرت لي عدداً من تجارب الأداء غداً |
- Vic hayatımı kurtardın. - Bunu planladığımı düşünmüyorsun umarım? | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتى أتظننى دبرت ذلك |
Ona albüm anlaşması ayarladım. Plak şirketi onu bir stiliste yolladı. | Open Subtitles | دبرت لها صفقة تسجيل أرسلت لها الوكالة مصمم أزياء |
Okulun müdürüyle bir toplantı ayarladım ve toplantıya birlikte gidip en azından bu işte birlikte olduğumuzu ona göstermek istiyorum. | Open Subtitles | دبرت اجتماعًا مع المدير وأريدك أن ترافقني لنظهر أننا سوية في هذا، على الأقل. |
- Yargıçla toplantı ayarladım. Sen, başarılı olmamız durumunda labaratuarında hazır bekle. | Open Subtitles | بوث, لقد دبرت لقاءً مع القاضي لنذهب |
Lisa için Violet ile bir görüşme ayarladım. | Open Subtitles | دبرت موعد لليسا عشا تشوف فايوليت |
Hepsini sen planladın. Onca ölümü. Onca yıkımı. | Open Subtitles | لقد دبرت كل شيء، الموت والدمار |
Her şeyi sen planladın! | Open Subtitles | لقد دبرت كل شيء |
Zoolander'ın oğlunun kaçırılıp beslenmesini ve seçilmiş kişiyi gençlik çeşmesi için kurban törenine getirmeyi mi planladın? | Open Subtitles | وهل دبرت لعملية اختطاف وتسمين ابن (زولاندر) وتقديم الابن المختار قرباناً |
Jenny'nin Tim Gunn ile görüşmesini ayarladın ve arkadaşının hiçbir karşılık beklemeden bana meydan okuması için imparatorluğa uğramasını sağladın. | Open Subtitles | (لقد دبرت ل جيني المقابلة مع ( تيم غان وحرصت على أن تكون صديقتك بدون منافع موجودة في الفندق لتتحداني |
O buluşmayı ayarladın ve dışarı çektin. | Open Subtitles | لقد دبرت ذلك اللقاء و أغريته بالمجيء |
Adımı temize çıkartacaksın. Neden bana tuzak kurdunuz? | Open Subtitles | ستبرا ساحتي ثانية لماذا دبرت لي هذه المكيدة؟ |
Yapamam, anneannem bana hizmetçilik için bir görüşme ayarlamış. | Open Subtitles | لا أستطيع, جدتي دبرت لي مقابلة لأكون جليسة. |
Ya Helen bunu kendisi ayarladı, Yada baban ikinizi de oyuna getirdi. | Open Subtitles | إما دبرت (هيلين) هذا وحدها أو أوقع والدك بكما |
Epey bir süre birkaç kişi bunu planladığımı söyledi. | Open Subtitles | ولمدة زعم البعض أنني دبرت الأمر |
Max, o tuhaf çiplerin satış işini ayarlayan Elena'ydı. | Open Subtitles | ماكس، إيلينا هي من دبرت بيع الرقاقات الغريبة |
Abbas Tayyar'ı Fransız elçiliğinde bazı adamlarla buluşturmak için bir toplantı ayarladınız. | Open Subtitles | دبرت لقاء لـ (عباس طيّار) مع أشخاص من السفارة الفرنسية |
Scotland Yard hapishanesinden üstelik dünyanın en önemli polis teşkilatının gözetimi altındayken kaçmayı nasıl başardığını açıklayabilirsiniz . | Open Subtitles | كيف أن لين المعتوهة دبرت للهرب من حدود اسكوتلاند يارد تحت مراقبة أفضل قوة بوليس في العالم |