Giysilerinin ve eşyalarının bulunduğu dolabına girdim ve yukarıya uzanıp kahverengi kılıflı eski fotoğraf makinesini almaya çalışırken mavi bir vazoyu kırdım. | Open Subtitles | عندما دخلتُ إلى غرفتهِ حيثُ ملابسه وحاجياته تسلقتُ لكي أخذُ الكاميرا ذات العلبة البُنِّيّة وقعت وإنكسرت مزهرية زرقاء |
Haberin kopyasını almak için dropbox'una girdim. | Open Subtitles | .إذن دخلتُ إلى صندق الحفظ .لأعثر على نسخة |
Biraz ısınmak için içeri girdim. | Open Subtitles | ..والآن أشعر بالبرد, لذلك دخلتُ إلى السيارة .لكي أقوم بتدفِأة نفسي |
Güvenli bir yerde olmak için bu kapıdan girdim. | Open Subtitles | لقد دخلتُ إلى باباً باحثاً عن مكانٍ آمن |
Yani Kyung-hwan Choi'nin rüyasına girdim. | Open Subtitles | لهذا دخلتُ إلى حُلم تشوي كيونغ هوان. |
Oraya senin için girdim Julien. | Open Subtitles | لقد دخلتُ إلى هناك من أجلكَ يا (جوليان). |
Trafik kameralarına girdim. | Open Subtitles | دخلتُ إلى كاميرات المرور. |
İçeri girdim ve ortam tıpkı Shakespeare gibi kokuyordu tabii Shakespeare lanet bir kovboysa. | Open Subtitles | لقد دخلتُ إلى هنا و كانت رائحته مثل (شكسبير) إذا كان (شكسبير) راعى بقر لعين |
Bu yüzden de içeri girdim. | Open Subtitles | لـذلك , دخلتُ إلى داخل المنزل! |
Sonra odasına girdim ve... | Open Subtitles | و... دخلتُ إلى غرفته و... |
Joey'in banka hesabına girdim. | Open Subtitles | لقد دخلتُ إلى حسابات (جوي) البنكية |