Telefonumu ofiste unuttum, ve giriş kartımı çoktan fırlatmıştım. | Open Subtitles | لقد تركت هاتفي في المكتب وقد قمت برمي تصريح دخولي بالفعل |
Tabii bunlar hapse girmeden önceydi. Ama şu anda seninle konuşmak istediklerimiz çatıda gördüğümüzü iddia ettiğimiz şeyler. | Open Subtitles | وقبل ذلك كان دخولي السجن ولكن ما نود فعلا أن نتحدث إليكم عنه |
Ve Dave, ben tam girdiğimde, seyirciye doğru iğrenç bir koku sıkabilir misin? | Open Subtitles | ديف, هل يمكنكَ أن تبعث برائحةٍ كريهةٍ بإتجاه الحضور فوراً عند دخولي للمنصة |
Bence hayatımın bu döneminde senin hayatına girmemin bir nedeni var. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك مقصداً من دخولي في حياتك في هذه اللحظة الحرجة من حياتي |
İçeri girdikten sonra annesi ona öldüğümü söylemiş... aslında bu, doğru da sayılır. | Open Subtitles | وبعد دخولي إلى السجن أخبرتها أمها أنني ميت وقد كنت كذلك بطريقة ما |
Çok doluydu, ama tam ben içeri girerken iki kişi bir masadan kalktı. | Open Subtitles | كان المطعم ممتلئ عن آخره ولكن ترك شخصان طاولة في لحظة دخولي |
Binanın içine girdiğim andan itibaren bir ölü karşıma çıkıyor. | Open Subtitles | في كل مرّة أعالج مريضا ً هنا وبمجرد دخولي للمبني |
Ofisinize girip, sizinle konusuncaya kadar simdiye kadar hic bir maksatim yoktu, fakat itiraf atmeliyim. | Open Subtitles | أتعرف، أريد أن اكون صريحا معك ليس لديّ أي اهتمام بالحديث اليك منذ دخولي |
Gerçekten istedim Luke, ama o salonun içine girme fikri... | Open Subtitles | في الحقيقه لقد أردت هذا يا لوك و لكن فكره دخولي الي الملعب |
Birisi, bazı gizli dosyaları çalmak için, benim giriş kartımı kullandı | Open Subtitles | شخص ما أستخدم بطاقة دخولي لكي يسرق بعض الملفات السرية |
Otele giriş yaparken düşürmüş olmalıyım. | Open Subtitles | اعتقد أني ربما أسقطته عندما كنت أسجل دخولي |
Günüm geldiğinde işe giriş kaydımı yaptırıp eve gidiyor uyuyor, erkek arkadaşımla bir takım şeyler yapıp geri gelip Bobby'i eğlendiriyor, tekrar eve gidiyor ve hâlâ işteymiş gibi gözüküyorum. | Open Subtitles | حينما يحين يومي أسجل دخولي أذهب للمنزل، أخذ قيلولة أداعب صديقي |
Ben araya girmeden evvel, annenizle flört ederdi. | Open Subtitles | كان يواعد والدتكم قبل دخولي حياتها. |
Hapse girmeden bir gece önce elimin üzerine "Hayatta Kal" yazan bir dövme çizdim. | Open Subtitles | لقد قمت بوشم " ناجي" على يدي بالليلة التي قبل دخولي للسجن |
Belki ben içeri girdiğimde aradığın kızdır. | Open Subtitles | ربما تكون الفتاة التي اتصلت بها أثناء دخولي هنا |
Odaya girdiğimde aceleyle kapanan telefonlara tanık oldum. | Open Subtitles | ثم كان هناك مكالمات تقطع عند دخولي للمنزل |
Umarım öylece içeri girmemin bir sakıncası yoktur. | Open Subtitles | آمل أنّك لا تمانع دخولي إلى هنا |
Penguenler çok ses çıkartan kuşlardır. Ve gerçekten de çok gürültücüdürler. Dolayısı ile binadan içeri girdiğimizde ciyaklamalardan, anırmalardan, viyaklamalardan oluşan bir ses karmaşası ile karşılaşmayı beklerken | TED | البطاريق طيور صوتها مرتفع وهي مزعجة حقًا ولذا كنت أتوقع بمجرد دخولي إلى المبنى أن أسمع أصوات النشاز.. والزعيق والصراخ |
Atmosfere girerken gevşemiş olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ من إنّه إرتخى عند دخولي الغلاف الجوي |
İzinsiz girdiğim için kusura bakmadın umarım. Kutlamaya hazır mısın? | Open Subtitles | آمُل ألاّ تمانع دخولي إلى هنا في غيابك، أجاهز للاحتفال؟ |
Rütbeme mâl oldu. Ama terhisimi sağlayan, odasına girip, kolundan vurmam oldu. | Open Subtitles | هذا كلفني رتبتي , لكن ما سبب تسريحي هو دخولي إلى وظيفته وإصابته في عضلة الذراع |
Hayallerimdeki üniversiteye girme şansımı arttırmak için bütün okula şantaj yapıyorum ve bu muhteşem. | Open Subtitles | لذا انا أبتزّ المدرسة بالكامل لأحسن فرصة دخولي لجامعة احلامي وإنها مبهجة |
Yani, niye şu lanet kapıdan girer girmez başlamak zorundasın? | Open Subtitles | أعني، لماذا يجب عليكِ ان تبدئي بالأمر بمجرد دخولي ذلك الباب اللعين؟ |
Cevap yoktu, sonra içeri girdim ve ilk karşılaştığım şey ılık kandı. | Open Subtitles | دخلت البيت ورأيت الدم الدافيء لحظة دخولي |
İçeri girebilir miyim, Lou? | Open Subtitles | أتمانع دخولي يا "لو"؟ |
Özellikle cehenneme ilk adım attığımdan beri onu elimde oynattığımı düşünürsek. | Open Subtitles | خاصّة وأنه صار كخاتم في إصبعي منذ لحظة دخولي الجحيم. |