Kral olmak için kılıçtan ve taçtan fazlası gerek, Drazen. | Open Subtitles | يستغرق أكثر من السيف وتاج ليكون ملكا، درازن. |
Bir yıl önce, Drazen ve ben nişanlıydık. | Open Subtitles | قبل عام، درازن وأنا مخطوبة لتكون متزوجة. |
O anahtar seni bir kral yapmaz, Drazen. | Open Subtitles | مفتاح التغيير الذي لا يمكن أن يكون ملكا، درازن. |
Drazen'in seni mihrapta bırakmadığından emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد درازن لا أترك لكم عند المذبح؟ |
Sandalyeleri buraya koyun. Beş düzine sandalye gerek. | Open Subtitles | ضع الطاولات هنا نحتاج لخمس درازن من الكراسي |
Daha öğrenecek çok şeyin var, Drazen. | Open Subtitles | كنت قد حصلت على الكثير لنتعلمه، درازن. |
Drazen sadece bir hırsız değildi, aynı zamanda casustu da. | Open Subtitles | درازن ليس مجرد لص. وهو أيضا جاسوسا. |
Anahtarın gücünü, Drazen'i yenmek ve ailemi yeniden hak ettiği yere getirmek için kullanabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا استخدام قوته للتغلب درازن... ... واستعادة الأسرة إلى مكانها الصحيح. |
Yapamadım işte, Drazen ile olmaz. | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن تفعل ذلك. ليس مع درازن. |
Aslında, Drazen ipucunu anlayamaz. | Open Subtitles | تعلمون، درازن لا يفهم التعليمات. |
Drazen'den önce oraya varmalıyız. | Open Subtitles | لدينا للوصول إلى هناك قبل درازن. |
Drazen ve babası gibi barbarlar değil. | Open Subtitles | ليس البربرية مثل درازن والده. |
Sen de bir domuzun, Drazen. | Open Subtitles | وأنت خنزير، درازن. |
- Yannick'i öldürdün mü? - Hayır, Drazen öldürdü. | Open Subtitles | قتلتم يانيك / لا، درازن من قتله؟ |
Drazen ve adamları ile birlikte. | Open Subtitles | كما درازن ورجاله. |
Tacı sen giyemezsin, Drazen. | Open Subtitles | لا يمكن ارتداء التاج، درازن |
Savaş bitti, Drazen öldü. | Open Subtitles | معركة ينتهي. كان درازن ميت. |
Haberi duydum, birkaç kişiyi aradım ve kurul başkanı Kent Drazen ile birkaç e-posta yazıştık. | Open Subtitles | لقد عملت على هذا قمت ببعض الإتصالات و قد حصلت على بريد إلكتروني لمدير الشركة (كنت درازن) |
Drazen'dan haber almadım, senin de geleceğini haber verdiğimden beri. | Open Subtitles | لم يصلني شيء من (درازن) بالواقع منذ أن راسلته بأنك سوف تأتي معنا |
Kent Drazen'dan: "Toplantı iptal edildi." Bir saniye. | Open Subtitles | من (كنت درازن), لقد ألغيت المقابلة مهلاً لحظة |
Kaydında yarım düzine cinsel suçu var. | Open Subtitles | لديه درازن من جرائم الاعتداء على لائحته |