"دراستنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • çalışmamız
        
    • çalışma
        
    • Çalışmamızın
        
    • Çalışmamıza
        
    • çalışmamızda
        
    • araştırmamızı
        
    • çalışmalarımızda
        
    Ve bir çalışma oluşturup, insanların çalışmamız için şifre oluşturmalarını sağlayabileceğimize karar verdik. TED لذا عزمنا على فعل شيء واحد أن نقوم بعمل دراسة وندفع الناس لإنشاء كلمات مرور من أجل دراستنا
    bizim çalışmamız için insanlar ya da bilgisayar tarafından oluşturulan şifrelerdir. TED إنها كلمات مرور أنشأوها بأنفسهم أو أنشأها لهم الحاسوب من أجل دراستنا
    Donörden hayata gelmişti. çalışmamız kapsamında değildi. TED هو وُلد بالتخصيب، لكنه ليس جزءاً من دراستنا
    Düşünüyoruz ki, bakteriler üzerinde çalışma yaparak, insan vücundaki çok hücresellik ile ilgili çeşitli şeyler öğrenebiliriz. TED نعتقد عن طريق دراستنا للبكتيريا سوف نكون قادرين على تشكيل رؤيه حول عمل تعدد الخلية في جسم الانسان
    Yaptığı şey, Çalışmamızın katılımcısının kafatasının içine iç öne kıvrımını etkileyecek küçük bir manyetik sinyal gönderiyor. TED وما يفعله هو تمرير نبضٍ مغناطيسيّ عبر جمجمة المشاركين في دراستنا نحو تلفيفهم الجبهي السفلي.
    Çalışmamıza hoş geldin... Open Subtitles مرحباً بك في دراستنا
    İlk çalışmamız mutlu ve âşık insanlar üzerineydi ve basında geniş yer buldu, bu yüzden bundan çok az bahsedeceğim. TED دراستنا الأولى كانت لناس كانوا سعداء في الحب قد تم نشرها على نطاق واسع، لذا سأقول القليل جدا عنها.
    Şimdi, bu noktada, otizm çalışmamız henuz başlıyor. TED الآن، إذاً، دراستنا على التوحد بدأت للتو. لقد حصلنا على ثلاثة ملايين.
    Bize daha çok çalışmamız, daha çok odaklanmamız ya da özel öğretmen tutmamız gerektiği söylenir. TED ويخبروننا أن علينا المذاكرة بجد أكثر أو نركز أكثر في دراستنا أو أن علينا الحصول على مدرس خاص
    Bizim çalışmamız bir sürü miti, cinsel tepkideki yaşlanmaya ilişkin etkileri hali hazırda geçersiz kılmıştır. Open Subtitles لقد أبطلت دراستنا بالفعل مجموعة من الأساطير, بشأنْ آثار التقدم في السن على الاستجابة الجنسية.
    çalışmamız için ilişkiye giren çiftlerin etkileşimlerini kâğıda geçiriyorum. Open Subtitles سأبدأ في تدوين التفاعلات بين الثنائيات الذين يمارسون الجنس من أجل دراستنا.
    çalışmamız kadınlara "hayır" demekten daha fazla özgülük veriyor çünkü kadın bundan böyle kararlarını korkmadan verecek. Open Subtitles دراستنا منحت النساء الحرية أكثر من أي وقت مضى ليقلن لا لأنّ المرأة لم تعد تتخذ قراراتها بداعي الخوف.
    Homoseksüel davranışlar standartların dışında olduğu için çalışma konumuzun da dışında kalıyor. Open Subtitles سلوك مثلي الجنس هو خارج القاعدة بالتالي خارج نطاق دراستنا.
    Aslında bu akşam saat tam 8'de çalışma grubunu başlatmadan önce kısa bir tanıtım gibi bir şey bu. Open Subtitles انها فقط نظرة عامة سريعة قبل ان نبدأ دراستنا فعلياً الليلة الساعة الثامنة
    Jane, sen bu çalışma için çok önemlisin. Open Subtitles جاين , انت عنصر اساسي في دراستنا
    Yemleme yapmadığımız için, bizim Çalışmamızın bir benzeri yok. Open Subtitles دراستنا فريده من نوعها لاننا لن نلقى بطعم
    Çalışmamızın daima arkasında duracağına ve destek olacağına dair söz vermiştin. Open Subtitles لقد وعدتّني إنّ دراستنا ستحظى بالدعم والمساندة الكاملة
    çalışmamızda hesapladığımız asıl şey, bu şirketlerin değeri üzerindeki kontroldü. TED الآن، ما قمنا بإحصائه بالفعل في دراستنا كان السيطرة على قيمة الشركات الانتقالية.
    Şimdi, bu 1980'de yayınlanan makaleyi yazan bilim insanları, aynı ekip 1993 yılında bilimsel camiaya yönelik bir özür yazısı yayınlayarak "Biz, 1980 yılında ilk araştırmamızı yayınladığımızda, lorcainide kullanan hastalarda bulduğumuz artmış ölüm oranının rastlantısal bir bulgu olduğunu düşünmüştük." TED في الواقع الآن، في عام 1993 الباحثين الذين أجروا دراسة في عام 1980، تلك الدراسة المبكرة نشروا اعتراف بالخطأ، اعتذار الى الوسط العلمي حيث قالوا ، " عندما نفذنا دراستنا في عام 1980، اعتقدنا بأن معدل الوفاة الذي حصل في المجموعة التي تناولت اللوركانايد كان نتيجة صدفة."
    çalışmalarımızda yaptığımız tahminlere göre Brezilya, Hindistan ve Endonezya gibi ülkeler, ---doğadan insanlığa akan ekosistem hizmetlerinden ücretsiz faydalanıyor olsalar dahi--- GSYİH açısından çok da büyük yer tutmamaktadır yüzde iki, dört, sekiz, 10, 15 --- ama bu ülkelerde, eğer bu hizmetlerin fakirler için ne kadar değerli olduğunu ölçecek olursa, cevap yaklaşık olarak yüzde 45, yüzde 75 yüzde 90 olur. TED قمنا بالتقدير في دراستنا انه بالنسبة لدول مثل البرازيل , الهند, واندونيسيا, تلك الخدمات من النظام الايكولوجي -- تلك المنافع التي تنساب من الطبيعة للبشرية بالمجان-- انها لا تشكل نسبة كبيرة من منظور الناتج القومي -- اثنان,اربعة, ثمانية, عشرة, خمسة عشر في المائة-- لكن في تلك الدول, اذا قدرنا كم تساوي للفقراء, الاجابات هي 45 في المائة,75 في المائة ,90 في المائة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more