| Beni, yalan söylendiği zaman anlayabilmem için eğittin. | Open Subtitles | لقد دربتني علي كيفية كشف الكذب. |
| Beni iyi eğittin. | Open Subtitles | لقد دربتني جيداً. |
| Beni eğittin. | Open Subtitles | الآن، أنت دربتني. |
| Beni öldürme için eğiten aynı devlet, seni koruma için eğitti. | Open Subtitles | الحكومة نفسها التي دربتني على القتل، دربتك على الحماية. |
| Merak etme baba, beni iyi yetiştirdin. | Open Subtitles | لا تقلق يا أبي، لقد دربتني جيداً |
| Bunu biliyorum çünkü beni sen eğittin. | Open Subtitles | وأنا أعرف ذلك , لانك دربتني |
| - Beni iyi eğittin. | Open Subtitles | أنت دربتني جيدا |
| Ama sen...beni iyi eğittin Topher. Çıkarabileceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | صحيح, انظر, لقد دربتني يا (توفر) |
| Beni bunu yapmam için eğittin! | Open Subtitles | -هذا ما دربتني على فعله ! |
| Beni sen yetiştirdin. | Open Subtitles | لقد دربتني. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 