"دريفوس" - Translation from Arabic to Turkish

    • Dreyfus
        
    • Dreyfuss
        
    Baş Müfettiş Dreyfus yargılandı ve delilik sebebiyle suçsuz bulundu. Open Subtitles كبير المفتشين دريفوس تم محاكمته و حكم عليه بالبراءه بسبب الجنون.
    Müfettiş Dreyfus kafasına bu ihtimali o kadar takmış durumda ki, her an bir sinir krizi daha geçirebilir. Open Subtitles المفتش الرئيسي دريفوس يهوس الإمكانية لذا بأنه على الحافة إنهيار عصبي آخر.
    Kazandığım ve Fransa'nın ruhunu yaymak için yazdığım her şey adına Dreyfus'un masum olduğuna yemin ederim!" Open Subtitles بأن دريفوس بريء.. بكل ما أملك، بكل ما كتبت لبعث الروح في فرنسا.. أقسم بأن..
    Dreyfuss girişimcilik Lincoln'un başı kaybolmadan önce heykeli restore etmek için sözleşme yapmış. Open Subtitles مجموعة شركات دريفوس كان لديها عقد لترميم التمثال قبل ان يفقد رأس لينكولن
    Leyden'de okudum ve Leipzig'de Dreyfuss ile anatomiyi ilerlettim. Open Subtitles دَرستُ في "ليدن" ، ثمّ "عِلْم التشريح الأعلى مَع "دريفوس" في "ليبزج
    Bay Dreyfuss, ...sabah toplantısı için geçikiyorsunuz. Open Subtitles " سيد " دريفوس أنت متأخر على إجتماع الصباح
    Ben Teğmen Dreyfus, kimlik numaram 3525, 174 Willow Lane'deyim. Open Subtitles "معكم المُلازم "دريفوس "رقم الإشارة 3525, في 174 "ويلو لين
    Yakında Pembe Panter'deki Müfettiş Dreyfus'a dönüşeceksin. Open Subtitles وأنت تسير أن يذهب مثل المفتش دريفوس في أفلام النمر الوردي قريبا.
    Baş Müfettiş Dreyfus'un akli dengesinden gerçekten endişe duyuyorum. Open Subtitles أنا حقا أشعر بقلق حول التعقل من رئيس المفتشين دريفوس.
    Baş Müfettiş Dreyfus arıyor. Open Subtitles كبير المفتشين دريفوس هو المتصل.
    Anlarsınız ki, herkes burayı arayıp, Mösyö Guy Gadbois'yı sorabilir ve Baş Müfettiş Dreyfus olduğunu söyleyebilir. Open Subtitles أتفهم أن أي واحد يمكنه أن يتصل هناو يسألعن السيدغاي غادبوا... و يزعم أنه كبير المفتشين دريفوس.
    Baş Müfettiş Dreyfus beni arıyor gidip, Leydi Litton'ı hiçbir suçlama olmadan tutuklamamı söylüyor konuşmak için onu geri arıyorum, bürosunda olmadığını öğreniyorum. Open Subtitles المفتش الرئيس دريفوس يتصلبيفوق... يخبرني أن أذهب و أعتقل السيده ليتون فوراً.. بدون تهمه.
    Sonra da, sanırım, deliren Dreyfus'ın boşalttığı mevkii devralmak için Fransa'ya geri döndü. Open Subtitles ثم.. عاد إلى فرنسا حيثأعتقدأنهأخذ الوظيفه... التي أخليت من قبل المجنون دريفوس.
    Ancak Dreyfuss'un hangi parçayı aldığını bulmanın bir yolu yok. Open Subtitles ولكن لا توجد طريقة تخبرك أيها القطعة التى أخذها (دريفوس)
    Jobe Dreyfuss'un sadece kendi yakınındayken güvende olacağını söylemişti. Open Subtitles "جوب" أخبر "دريفوس"، أن تلك المنطقة أمنة
    Fran, ben Dr. Dreyfuss. Sana yardım etmeye geldim. Open Subtitles (فران)، أنا الدكتور (دريفوس) أنا هنا لأساعدك
    - Eminim Dr. Dreyfuss'u da uyandırmışsınızdır. Open Subtitles -وأنا متأكدة أنك أيقظت الدكتور (دريفوس )
    Bayan Dreyfuss, biraz kahve ödünç alabilir miyim? Open Subtitles سيدة (دريفوس) هل يمكن أن أستلف منك بعض القهوة؟
    Pekâlâ, Bay Kaplumbağa her zaman bana Richard Dreyfuss'ı hatırlatmıştır. Open Subtitles السيد (سلحفاة) دائماً يذكرني بـ(ريتشارد دريفوس)
    Dreyfuss orası canavar hapishanesi dedi. Open Subtitles لقد قال (دريفوس) بأنهم كانوا يستخدمونه كفخ للوحوش

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more