"دعني أعرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • haber ver
        
    • haber verin
        
    • haberim olsun
        
    • beni haberdar et
        
    • bana haber
        
    • haber verirsin
        
    Çok güzel bir şey dostum. Eğer bir şeylere ihtiyacın olursa taşları aydınlatmak falan gibi bana haber ver. Open Subtitles دعني أعرف إن أردتَ صخوراً مضاءة أو ما شابه.
    Bir saat içinde gelemeyeceksen bana haber ver. Open Subtitles دعني أعرف إذا لا يمكنك التواجد .هنا بعد ساعة
    Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa, bana haber ver. Open Subtitles إذا كنت بحاجة إلى أي شيء على الإطلاق، دعني أعرف.
    Geldiğinde haber verin. Ona diyeceklerim var. Open Subtitles دعني أعرف عندما يصل اُفضّل أنْ أحْظَي بِكَلِمةٍ معه
    Pekâlâ. Eğer olursa, haberim olsun. Open Subtitles حسناً، إذا كان هناك أي شيء يكون، فقط دعني أعرف.
    Aklına bir fikir gelirse beni haberdar et. Open Subtitles دعني أعرف إن كانت لديك أي أفكار , حسناً ؟
    Vardığında bana haber verin. Onunla konuşmak istiyorum. Open Subtitles دعني أعرف عندما يصل اُفضّل أنْ أحْظَي بِكَلِمةٍ معه
    Tamam, haber verirsin o zaman. Okuldan sonra çocuğa birkaç saat bakabilirim. Open Subtitles ـ حسناً، دعني أعرف ـ بوسعي مراقبة الفتى بعد المدرسة بضعة ساعات
    İçeriyi görebildiğimizde haber ver. Open Subtitles بمجرد أن نتصل بها دعني أعرف ما يقولون
    Neler yaptığını haber ver. Sağ ol. Görüşürüz. Open Subtitles دعني أعرف ما يحدث شكراً، وداعاً.
    Bu yüzden fikrini değiştirirsen haber ver. Open Subtitles لذا دعني أعرف إذا قمت بغيير رأيك.
    Bir süre daha çocuklardayım. haber ver bana. Open Subtitles أنا عند الفتية لـمدة , لذا دعني أعرف
    Helikopter gelir gelmez bana haber ver. Open Subtitles دعني أعرف حين تأتي الحوامه
    Eğer Sam Crow ile ilgili bir şeyler bulursa bana haber ver ve bunu pantolonunun içinde gizli tut. Open Subtitles دعني أعرف إذا هو أثار إي شئ مع (سام كرو) و احفظ على هذا داخل قماش كاكي
    Daha fazla faydam olabilirse lütfen bana haber verin. Open Subtitles دعني أعرف ما إذا كان بإمكاني تقديم المزيد من المساعدة
    Peki, eğer fikrinizi değiştirirseniz, haberim olsun, teşekkürler. Open Subtitles أن غيرت رأيك , دعني أعرف. حسنا , أجل , شكرا.
    Bir ihtiyacınız olursa haberim olsun. Open Subtitles دعني أعرف إذا كنت بحاجة لأي شئ.
    Aklına bir fikir gelirse beni haberdar et. Open Subtitles دعني أعرف إن كانت لديك أي أفكار , حسناً ؟
    Ne olduğundan beni haberdar et. Open Subtitles دعني أعرف ما ستأخذ
    Tek istediğim, dostun olarak, bir şey duyar veya bir şeyden şüphelenirsen bana haber vermen. Open Subtitles اسألك هذا كصديق إذا كنت تعرف، أو سمعت، أي شيء مشتبه به ، فقط دعني أعرف.
    haber verirsin. Jackie'yi bırakması için ikna etmeliyim. Open Subtitles دعني أعرف الأمور أولاً بأول سأذهب لإقناعها بعدم الذهاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more