Size bir şey söyleyeyim mi, Büyük adam, hatalarını kabul eden adamdır. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ إنه لرجل كبير ليعترف بخطئه |
Müsaadenizle, nelerden hoşlanmadığım hakkında azıcık bilgi vereyim Size. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك بعض الشيء حول الأشياءِ أنا لا أَحْبُّ. |
Ve Size ne olduğunu anlatayım. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك الذي رَشحَ في الحقيقة. |
Sana bir şey diyeyim mi, artık seninle yarışmam gerekmiyor. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ. أنا ما عِنْدي للتَنَافُس معك. |
Bak Sana birşey söyleyeyim, seni yaşlı zenci papazı sığ sularda yürüyen. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ، أنت روحي زنجي كبير السن. Wadin ' في الماءِ |
-Sana bir şey söyleyeyim... -Amerika'dan söz ediyorsun sen. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ تلك الولايات المتّحدةُ الامريكيه التي ، تَتحدّثُ عنها. |
Size bir tavsiyede bulunayım. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك رجالَ حكماءَ الشيء. |
Size bir şey anlatayım. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ. |
Size bir şey söyleyeyim. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ. |
Size nedenini açıklayayım Seattle: | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك الذي، سياتل. |
Size bir şey söyleyeyim. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ. |
Sana diyorum dostum, senin burada dırdırlanacak hiçbir nedenin yok! | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيءَ، حَصلتَ على لا شيءِ للإسَاْءة إلى حول هنا. |
Sana bir şey söyleyeyim Pat Sajak. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك بشيءَ، بات ساجاك. |
Sana kadınlar hakkında bir şey söyleyeyim. | Open Subtitles | دعْني أُخبرُك شيء حول النِساءِ. |
Bu da bir kova buzlu su demek, o kadarını söyleyeyim! | Open Subtitles | وذلك واحد مِنْ سطلِ الماء المبردِ، دعْني أُخبرُك. |