| Almanlar, ikinci savunma hattında hâlen güven içindeydi. | Open Subtitles | مازال الجيش الألمانى مُأمناً فى خط دفاعه الثانى |
| Onun yardımcı başkanı Deleg ve onun savunma sekreterinde... bu kararlar alındı. | Open Subtitles | وفوض له في منصب نائب الرئيس ووزير دفاعه... السيطرة على هذه القرارات. |
| Yüzeyin altında, saldırılara karşı en iyi savunması yatıyor: karnında sert bir kabuk. | TED | تحت السطح، يضع دفاعه الحصين ضد العدوان: صدفة صلبة على ظهره. |
| Oylamaya geçmeden önce, kendini savunmasına izin verilmeli. | Open Subtitles | قبل أن نصوّت، المتّهم يجب أن يُسمح له ببضع كلمات في دفاعه. |
| Sanığın savunmasında söyleyeceği birşey var mı? | Open Subtitles | هل لدى المتهم ما يقوله فى دفاعه ؟ |
| Raynor defansını da atağa yönlendiriyor.. | Open Subtitles | و رينور يوجه دفاعه للقيام بواجبات هجومية |
| Yani, eğer George Savunmasını değiştirirse, malların nerede olduğunu ilk sana söyler değil mi? | Open Subtitles | اذا اذا قرر جورج تغيير دفاعه سوف يقول لك اولا اين الغنيمه اليس كذلك؟ |
| Albay Hodges, Savunmasının bir bölümünü Albay Childers'in savaş deneyimi üzerine kurdu. | Open Subtitles | الكولونيل هودجيز جعل من تجربة قتال الكولونيل شيلديرز جزء من دفاعه علاوة على ذلك الكولونيل شيلديرز شَهد |
| Kuzeyliler sıkı savunma yapıyor. | Open Subtitles | العدو عَبَّأَ كُلَ خنادق دفاعه الأمامية |
| Jüri kesin kararı verirken,suçlayan ve savunma grupları sersemlemiş görünüyorlardı. | Open Subtitles | بدى المتهم وهيئة دفاعه مذهولين |
| Avukat, savunma sahtekarlık için istediğini söyleyebilir. | Open Subtitles | الدفاع حر في دفاعه شكوى خاصة بالتزوير |
| Ancak bu sadece, Wisconsin milli muhafız bürosunun baş kumandanı Scott Walker'ın Wisconsin bütçe düzenleme tasarısını savunma şekli oluyor. | Open Subtitles | ولكن هذا ما قام سكوت والتر, رئيس الحرس الوطني لويسكونسن,بفعله اليوم في دفاعه عن ولاية ويسكونسن خلال تمرير ميزانية مشروع قانون إصلاح |
| Dine ilişkin fikirleri, Flaman dilini savunması... | Open Subtitles | عن أفكاره الدينية ,عن دفاعه عن اللغة الفلمنكية ؟ |
| Ona savunması için para ödeyeceğimi söyle, karşılığında da bana katilin ismini versin. | Open Subtitles | أخبريه أنّي سأدفع تكاليف دفاعه مقابل إعطائي الاسم |
| Avukatlarının savunması şöyleydi; "Bu cinayeti işlemiş olabilecek başkaları da var" | Open Subtitles | فريق دفاعه حاول قول ان هناك اشخاص اخرون لديهم دوافع |
| İlk baştaki savunmasına güvenmem gerekirdi. | Open Subtitles | كان يحب على ان اثق فى دفاعه الاول. |
| Ama savunmasına göre yemek yerken arkadan yaklaşmışım. | Open Subtitles | لكن في دفاعه, بأني أتيت خلفه عندما كان يأكل, اذا... |
| Cyril'ın davasında, durumunun özellikleri hakkında tartışma şansı bulamadığımı açıklayabilmek istiyorum, kendi savunmasına katılma şansı bile olmadı. | Open Subtitles | أُريدُ أن أوضحَ أني لم أتمكَّن من مُناقشة تفاصيل القضية معَ (سيريل) و أنهُ لم يكُن مُشاركاً فعالاً في دفاعه عن نفسِه |
| Yani Mulder'ın savunmasında yaptığı bir uzaylı komplosu sizin için de tamamıyla inanılmaz. | Open Subtitles | لذا مؤامرة أجنبية... الذي مولدر بنى دفاعه على... يجب أن يكون غير قابل للتصديق كليّا إليك، أيضا. |
| Yerine, müvekkilimin hayatını savunmasında haklı olup olmadığını kanıtlamak için davacı makul bir şüpheden ötesini sunmalı. | Open Subtitles | وبدلاً من ذلك، الامر متروك للنيابةلتثبتكل الشكوكالمدعوة.. بأنه لا يبرر دفاعه عن حياته ... . |
| Koç Taylor, defansını oyuna dahil etmek istiyorsa bir şeyler yapmak zorunda. | Open Subtitles | المدرب تايلور يجب أن يفعل شيأ ليضع دفاعه داخل هذه المباراة |
| Sana sanığın Savunmasını çoktan belirlediğini hatırlatabilir miyim? | Open Subtitles | أود أن أذكرك أن المُتهم قد حدد بالفعل خط دفاعه بالمحكمة. |
| "Savunmasının önemi yok çünkü o suçlu... ve onu suçlu bulacaklar çünkü cesedi parçalamış... bu nedenle suçlu bulunacak." | Open Subtitles | لا يهم كيف سيكون دفاعه بسبب أنه مذنب.."، وهذا هو مصيره لانه قام.. "قام بتقطيع الجثة اذا هو مذنب. |