Tanrım, bunların hepsini biz ödedik, Hiçbirşey için teşekkürler. | Open Subtitles | رباه، دفعنا ثمن كل هذا بأنفسنا، فشكراً على لا شيء |
Yiyecek ve yolculuk için para ödedik, antlaşma imzaladık. | Open Subtitles | مِن قِبل التُجّارِ الصينيينِ هنا. لقد دفعنا ثمن طعامنا وسفرنا |
Arkadaşlarım ve ben Hong Kong'a geçiş paranı ödedik. | Open Subtitles | أصدقائي وأنا دفعنا ثمن رحلتكِ إلى هونج كونج |
Evet, ve zaten biletinin parasını ödedik. | Open Subtitles | أجل، لهذا السبب أننا دفعنا ثمن تذكرتك أيضاً |
Özür dilerim, ama biz bu elbiseleri neyle ödedik? | Open Subtitles | معذرة , لكن كيف دفعنا ثمن هذه الملابس ؟ |
Sen mâziden bahsediyorsun. Onun karşılığını ödedik. | Open Subtitles | ما ذكرته أصبح ماضياً وقد دفعنا ثمن ذلك |
O odanın parasını biz ödedik. | Open Subtitles | دفعنا ثمن تلك الغرفة. |
O altınları kanımızla ödedik. | Open Subtitles | دفعنا ثمن هذا الذهب بدمائنا |
Regina'nın lanetinin bedelini de bu yüzden ödedik. | Open Subtitles | لهذا دفعنا ثمن لعنة (ريجينا) |