Biraz zamanla, belki, ama sadece dokuz buçuk dakikamız var. | Open Subtitles | ربما سيتطلب ذلك بعض الوقت,.. لكن لم يتبق لنا غير 9 دقائق و نصف |
Şimdi, o öldürücü kapasiteye ulaşamadan önce tam olarak dört buçuk dakikamız var. | Open Subtitles | هذا يعني أنه لم يتبق لنا غير 4 دقائق و نصف بالتحديد قبل أن يصل الى طاقته التدميرية- كيف لك أن تعرف ذلك؟ |
Happy, reaktörü kamyonun aküsüne bağlamak için altı buçuk dakikamız var. | Open Subtitles | إذن، (هابي)، لدينا 6 دقائق و نصف لربط المفاعل ببطارية الشاحنة |
Hedef dört buçuk dakika içinde menzilde olur. | Open Subtitles | المحطة ستكون في الهدف خلال 4 دقائق و نصف |
Sonrasında ise tam olarak yedi buçuk dakika sonra da iki tane daha getir, sonra da içimizden birinin sızana kadar her beş dakikada bir iki tane daha. | Open Subtitles | و ثم بعد 7 دقائق و نصف بالضبط سوف تجلب لنّا كأسين آخرين، و بعدها تجلب كأسين كُل 5 دقائق لغاية أن يفقد أحدنّا وعيه. |
Kaçmak için beş buçuk dakikan var, tamam mı? | Open Subtitles | لديك خمس دقائق و نصف حتى تخرجي من هنا .. اتفقنا ؟ |
Yedi buçuk dakikan var, düşün, karar ver. | Open Subtitles | أمامك 7 دقائق و نصف لتفكِّر فيها |
Aslında, tam olarak dört buçuk dakikamız var. | Open Subtitles | أربع دقائق و نصف بالضبط |
Güneş tutulması altı buçuk dakika sürdü. | Open Subtitles | أستمر الكسوف لمدة 6 دقائق و نصف |
Eğer Rosie O'Donnell'ı düşünürsem, yedi buçuk dakika dayanabilirim. | Open Subtitles | إن كنت أفكر في (روسي أودينول) يمكنني أن أصمد سبع دقائق و نصف |
Neye dokuz buçuk dakika? | Open Subtitles | ? 9 دقائق و نصف حتي ماذا؟ |