"دموعها" - Translation from Arabic to Turkish

    • gözyaşları
        
    • Gözyaşlarını
        
    • gözyaşı
        
    • Göz yaşlarını
        
    • gözyaşlarıyla
        
    O kalın camlı gözlükleriyle, gözyaşları dev gibi görünüyordu. Open Subtitles و بتلك النظرات السميكة دموعها تبدو عملاقة
    Göğüsler muhtemelen silikon ama oh Tanrım bu gözyaşları gerçek. Open Subtitles على الأرجح صدرها مزيف و لكن يا آلهى, دموعها حقيقية جداً
    Ooh şu çirkin kadın... Ağladığında gözyaşları kafasının arkasından kaçardı. - Mm. Open Subtitles لقد كانت امرأة بشعة و كانت تبكي دائماً و دموعها تصل إلى خلف رأسها
    Çaresiz annenin oğlu Gözyaşlarını silmeye geldi! Open Subtitles إبن هذه الأمّ العاجزة جاء لمحو دموعها الإبن؟
    Çok üzgünken bile, Gözyaşlarını silmek için yanındaydım. Open Subtitles عندما تكون حزينة أكون موجودة لأمسح دموعها
    Bir kadının gözyaşı dökmeye hakkı var ha? Open Subtitles المرأة لديها الحق في دموعها ، أليس كذلك؟
    Göz yaşlarını saklayıp, her şeyi arkasında bıraktı ve sessizce kaleye döndü. Open Subtitles ،لقد حبست دموعها ،وتركت كل شيء وراء ظهرها وعادت بهدوء للقلعة
    Tahta derisinden ve dizaynı kanları ve gözyaşlarıyla boyanmıştır. Open Subtitles المجلس صنعه من جلدها،والتصاميم التي عليه رسمت بواسطة دمائها و دموعها
    gözyaşları kurşun gibi düşüyordu. Evden çıkarıldığımızı söyledi. Open Subtitles ضربت دموعها قميصي مثل الرصاص وأخبرتني باننا قد طردنا
    En saçma yerlerde gözyaşları dökülmeye başlar. Diyaloglar falan... Her şey... Open Subtitles .دموعها تنهمر لاسخف الاشياء , محادثات , اي شي
    Bilirsin, onun, onun tatlı gözyaşları, boynuna sarılması, sıcak nefesi... Open Subtitles تعرفها دموعها المتلئلئة عناقها الترحيبي، نفسها الدافئ.
    gözyaşları tuz salgılıyor ve kumu dışarıda tutuyor. Open Subtitles دموعها تفرز ماده مثل الملح للحفاط على اعينها من الرمل
    Yani Jennifer'la tanıştığımızda, o gözyaşları Michael Elliot için değildi. Open Subtitles إذا عندما قابلنا جينفير دموعها هذة لم تكن من أجل مايكل أليوت
    Bir keresinde, bir kadın gözyaşları içinde kulağıma "teşekkür ederim" diye fısıldadı. Open Subtitles بأحد الأيام قامت امرأة بالهمس شكراً لك" لي من خلال دموعها"
    Anneleri seyretsin. Tek tek öldürün. Gözyaşlarını tutmayı başarırsa duracağınızı söyleyin. Open Subtitles أخبرْها أنك سَتَتوقّفُ إذا تستطيع أن توقف دموعها.
    Adalet, onun Gözyaşlarını ve acılarını hissettiğim zaman yerine gelmiş olacak. Open Subtitles عندما سيتحول إلي ألمها و دموعها آنذاك ستحقق العدالة
    Ama Gözyaşlarını göstermeden ağlamıştı. Open Subtitles ‫قامت بذلك ‫دون أن تُظهر دموعها
    Gözyaşlarını almak için gözlerini oyalım! Open Subtitles -قطّعوا أصابعها واحدًا تلو الآخر -اخنقوها -انتزعوا دموعها من مقلة عينيها
    Bir kadının gözyaşı dökmeye hakkı var ha? Open Subtitles المرأة لديها الحق في دموعها ، أليس كذلك؟
    Tabi bu aşk hikayeleri için beynini çok fazla kullanıyorsun. O orada gözyaşı döküyor, öbürü başka yerde ah çekiyor nedir bu aşk-meşk saçmalığı! Open Subtitles أنت بحاجة لوفرة من العقل من أجل قصص الحب هذه هي تجلس هنا غارقة في دموعها وهو جالس هناك ينتحب
    Zorla ağlamaya çalışıyor. Sahte gözyaşı bunları. Open Subtitles إنها ترغم دموعها على الخروج، أعني أنها تزورها.
    - Göz yaşlarını görmeliydin. Open Subtitles -كان عليك أنْ ترى دموعها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more